PANTOLONUMDA ÇİMEN LEKESİ

yok çıktı,
var girdi...
kış çıktı,
bahar girdi...
arı kovana,
çiçek meyveye durdu...
dost güldü bana,
düşman çemkirdi!..
sıcak bir gülüş savurdu güneş,
kayısı kürkünden çıktı...
umut konusunda netim artık,
daram yekünden çıktı...
pantolonumda çimen lekesi,
üstüme gelincik sinmiş...
kol kanat gerilseymiş demek,
havalara uçacağım kesinmiş!..
şu kazağımı paspas yapsın annem,
şu parkam kışa dursun!..
şu sediri şuraya ekmeden,
şurdan şuraya gitmem ben!..
kocakarı fırtına koparsın isterse,
Tunca Nehri taşadursun!..

Mahmut Turan

KİRAZ MEVSİMİ

göl değil,
deniz değil...
insan durup durup,
bir düşünceye niye dalar ki?..
sümbül değil,
nergiz değil...
insan bir kışı atlatıp,
bir bahar niye solar ki?..
balkona çekeceğim brandaydı,
bahçeye atacağım masaydı...
kiraz mevsimini iple çekecektim oysa,
ipler inceldiği yerden kopmasaydı!..
kayısılar çağala dökecekti,
ben toplayacaktım sözde...
hıh,
sözüme tüküreyim!..
siz de tükürün,
siz de!..

Mahmut Turan

MESAİ SAATİNDE ÖZLEM

her gün,
mesai saatleri içerisinde,
seni özlüyorum,
müdürümden gizli...
yakalanırsam,
kınama cezası alırım kesin!..
zatı bu aralar,
gözü üstümde herkesin!..
657 sayılı yasaya göre,
özlemek evde olmalı halbuki...
resmen,
işe ev getirmek benimki!..
devletin kâğıdını karala sıkıntıdan,
kalemini dişle!..
yok yok,
işten atılırım ben bu gidişle!..
sokak,
kahve,
meyhane...
devlet dairesinden,
şeytan üçgenine atma beni,
nasıl gittiysen gel yine!..

Mahmut Turan

KAVGADA BİLE SÖYLENMEZ

sık sık kavga ederdik onunla,
buluttan nem kapardı...
son kavgamızda ben biraz ileri gittim,
o da bütün bağları kopardı...
ona,
kavgada bile söylenmeyecek bir söz
söyledim:
''seni seviyorum''dedim.
''bin yeminle seni seviyorum...''
bin yıl oldu,
konuşmuyoruz hala...
gerçi,
haksız da sayılmazdı hani...
o söz,
kavgada bile söylenmezdi yani!..

Mahmut Turan

BAZI İNSANLAR VARDIR

bazı insanlar vardır,
bal küpünden,
zehir sızdırırlar...
bazı insanlar da vardır,
yaran için,
kendi üstüne ilaç yazdırırlar...
bazı insanları diyorum,
bazı insanlarla karıştırmamalı!..
bazı insanların sırtına boya sürmeli mesela,
bazı insanların yakalarına karanfil iliştirmeli!..
yabancı olsun,
yerli olsun...
ki hangi yüz hayvan yüzü,
ki hangi yüz insan yüzü,
ki yüz metreden belli olsun!..
yani diyorum;
bazı insanlar var ki,
onlar mümkünse benim görüş alanıma girmesin!..
yani diyorum;
bazı insanlar da var ya,
Allah onların eksikliğini vermesin!..

Mahmut Turan

GÜNEŞLİ GÜZEL BİR GÜN

güneşli,
güzel bir gün...
daldaki kuşlar ürkmesin diye,
tomurcuklar sessizce patlıyorlar...
her nevruz birer adet delil sunuyor insana,
adeta baharın geldiğini ispatlıyorlar...
güneşli,
güzel bir gün...
çağala neyin de çıkar,
yarın öbür gün...
güneşli,
güzel bir gün...
dersler biraz sıkıyor da,
yollar vız geliyor bana!..
dalımdaki ceket fazla geliyor mesela,
yalnızlık az geliyor bana!..
güneşli,
güzel bir gün...
tam çay içmelik bir hava var,
tam ağız burun yemelik!..
belki gelirsin bugün,
kesin öpüşürüz!..

Mahmut Turan

BAHAR GELMİŞ

kuşlardaki koşturmacadır,
karıncalardaki emektir...
bahar geldiğine göre,
toprak doğuruyor demektir...
bizde doğum müjdesi verene,
illaki bir bahşiş verilir...
ne diyorsun gönlüm,
müjdeyi ilk veren çiçeğe ne versek acaba?..
su mu,
gübre mi,
ilaç mı?..
ama önce,
biz ne yapalım biliyor musun?..
havaya üç el dua edelim bunun şerefine,
toprağa üç yüz sürelim!..
sakallarım toprağın yüzüne batacak ama,
yapacak bir şey yok!..
bahar gelmiş.
o kadar da olsun yahu,
o kadar da olsun!..

Mahmut Turan

DÜĞÜN FOTOĞRAFI

farkındasın değil mi,
her gün biraz daha birbirimizden kopuyoruz?..
bir gün de göz yapsak ya,
her gün surat yapıyoruz!..
birbirimizin huyuna gitmek varken,
birbirimizin hakkından geliyoruz!..
kedi köpek gibiyiz senle,
kötü bir görüntü sergiliyoruz!..
bir tatlı dilin hasretindeyiz,
bir güler yüzün hevesinde!..
oysa ikimizin düğün fotoğrafı ne güzel dururdu,
sevgi ve saygı çerçevesinde!..

Mahmut Turan

AYNA AYNA

deli bir rüzgarın,
önüne düşmüş gidiyorum...
rüzgar mı beni itiyor,
ben mi rüzgarı çekiyorum bilmiyorum...
bildiğim sararmışım ben,
bildiğim solmuşum,
bildiğim kurumuşum!..
ayna ayna!
söyle bana,
ben gazel miyim?..

Mahmut Turan

KADIN DEYİP GEÇMEYİN!

ekmeğin tadıdır kadın,
çorbanın tuzudur...
bazı çoban çeşmesidir,
bazı kutup yıldızıdır...
pusu bilmez,
hile bilmez!..
ölüme gelir de kadın,
ihmale gelmez!..
savaşa en çok o karşı çıkar,
o hep barıştan yanadır...
ya yavukludur çünkü,
ya anadır...
Tanrı değildir ama bir çok şeyi yoktan var eder,
şu yüceliğe bakar mısınız?..
komşunun tabağını bile boş götürmeye ar eder,
şu inceliğe bakar mısınız?..
bırakın elinin hamuruyla işinize karışsın,
hamur yahu bu,
kir değil!..
hatta ben diyorum dünyayı kadınlar yönetsin,
bakın,
bu fena bir fikir değil!..
ağlayan gözbebeğine ninni söylemeli kadının,
üşüyen ellerine türkü yakmalı!..
belaya yakalanınca değil,
hıçkırığa yakalanınca değil!..
bir kadının makyajı,
bir tek yağmura yakalanınca akmalı!..
kadın deyip geçmeyin!
anne deyin ona,
abla deyin,
teyze deyin,
hala deyin!..
kadın deyip geçmeyin!
eli tutulası deyin,
alnı öpülesi deyin!..
kadın deyip geçmeyin diyorum,
ÖMRÜM falan deyin,
KADINIM filan deyin!..

Mahmut Turan

DURAK

sonra tuttum,
Fuzuli'deki bir durağa senin ismini verdim...
ağrıyan yerlerimden tuttum,
kanayan yerlerimden tuttum...
bir yerim daha vardı da,
şimdi adını unuttum...
Fuzuli"de,
durak mı var diyeceksin...
durak ta yaptırdım elbet!..
beklediğim yeri durak yaptırdım,
düştüğüm yeri durak yaptırdım...
bir yer daha vardı da,
onu belediyeye kaptırdım!..
bir gün,
dönersen şayet...
dönmezsin de,
yani dönersen diyorum...
ismini taşıyan durakta ineceksin,
unutma!..
Allah var,
durak da durak olmuş!..
isminin ağırlığını taşıyabilsin diye,
yapımında çelik dilekler kullanılmış...

Mahmut Turan

UZUN ÖMRÜMÜ SİGARAYLA KISALTTIM

ben küçükken,
çok yaramazdım!..
dünya dururdu da bazı,
ben yerimde duramazdım!..
ağzım bozuktu,
düzene karşıydım!..
okumaya niyetim yoktu,
kötü çocukların arkadaşıydım!..
bütün kesici aletleri,
benden saklamıştı annem...
uzun ömrümü,
sigarayla kısalttım!..

Mahmut Turan

BİR'İMİ ALAN KARA YILAN

bu kış da geçer elbet,
geçen kıştan biliyorum...
çatlayan tomurcuktan,
göçen kuştan biliyorum...
hüznünden sıyrıl hadi,
kederinden arın!..
dombalan arayacağız daha senlen,
çiğdem devşireceğiz baharın!..
sediri ekeceğiz,
toprağı süreceğiz!..
yere kilim mesela,
dama çul sereceğiz!..
yeşil eriği bir avuç tuzlan götüreceğiz,
sıcak katmeri bir tas ayranlan...
salaş bir kahvede portakallı oralet içeceğiz,
çoban çeşmesinden buz gibi su...
çeşme demişken,
bak şimdiden söylüyorum,
bir'imi alan kara yılan!..

Mahmut Turan

BAHTIMIZ KARA YÜZÜMÜZ DEĞİL

intihar haram biliyorsun,
yüzünü asma diyorum!..
hadi iç de çayını doldurayım,
kendini kasma diyorum!..
buğdaylar yan yatmış olabilir,
fideler kırılmış olabilir...
belli ki,
burdan bir domuz sürüsü geçmiş,
bu bizim izimiz değil ki!..

bulunan yollar var,
dönülen köşeler var!..
mahalle cayır cayır yanarken,
saçını tarayan fahişeler var!..

kravatlı pezevenkler var sonra,

takım elbiseli ibneler var…

hangi birini sayayım kardeşim,

daha neler neler var!..
biz niye utanalım yahu,
biz niye sıkılalım?..
bizim bahtımız kara,
yüzümüz değil ki!..

Mahmut Turan