TAKVİMİN SON YAPRAĞI

duvardaki takvimin,
son yaprağını da kopardım bugün...
koca bir yılı daha,
geride bıraktım böylece...
geride bıraktığım yıllar kaç oldu bilmiyorum,
bir ara oturup saysam iyi olacak...
her ne kadar geride bıraktım desem de,
önümde dağ gibi duruyorlar aslında...
bir yıl daha yaşadım diye sevinsem mi şimdi,
bir yıl daha acı çektim diye dövünsem mi şaşırdım kaldım...
kahkahaya boğulduğum anlarda kaldım mesela,
hıçkırığa boğulduğum saatlerde...
yeni yıla nerede gireceğime de,
henüz karar veremedim...
belki evde oturur,
mandalina soyar,
televizyon izlerim...
kalanları ararım,
gidenleri özlerim...
belki de bir meyhaneye iner,
çatlayana kadar içerim...
iki belki arasında gidip geliyorum şu an,
iki belki arası ne kadar da birbirlerine uzak!..
bu yılki acemilikler gözümün önüne geliyor,
bu yılki ustalıklar...
bu yıl atlatılan kazalar mesela,
bu yıl geçirilen hastalıklar...
yeni yıla,
en bir sevdiklerimle girmek isterdim...
bir başınayım oysa,
bir kalpına...
sapına kadar hüzünlüyüm,
Allah'ına kadar yalnız!..
şerbet verdiydim,
nabız yokladıydım...
nereye kayboldular bilmiyorum,
ben böyle günler için,
birkaç arkadaş sakladıydım...
yıl sonu hesaplarımı kapattım az önce,
zarar gösterdi mizanım...
ben bu açıkları nasıl kapatırım bilmiyorum,
ı don't know yani,
ez nızanım...
yeni yıldan,
benim de birtakım beklentilerim var elbet!..
kendim için bir şey istiyorsam namerdim,
insanlığın kurtuluşu benim bütün derdim!..
analar ağlamasın,
çocuklar gülsün istiyorum!..
savaş gitsin,
barış gelsin istiyorum!..
yıl içinde kırdıklarım varsa,
yıl sonunda özür dilerim hepsinden!..
bütün acılarımın kaynağında,
benim iyi niyetlerim yatıyor...
ne kimsede bahane ararım,
ne kimseyi suçlarım...
özür dilerim kederle ağarttığım saçlarım,
özür dilerim tütünle sararttığım parmak uçlarım!..
belki bu yıl o yıldır,
belki bu yıl kapanır yaralarım,
belki bu yıl gelir beklediklerim...
iyi yıllar anneciğim,
iyi yıllar babacığım,
iyi yıllar sevdiğim,
iyi yıllar sevdiklerim!..

Mahmut Turan

YIL OLMUŞ 2018

sen bana uzak dursan da,
sen beni yakından ilgilendiriyorsun...
seni unutacak kapasite yok bende,
sen beni boşuna bilgilendiriyorsun!..
adını duysam heyecan yapıyorum hala,
sesini duysam kulak kabartıyorum...
güldüğünü görsem seviniyorum içten içe,
somurttuğunu görsem kıyameti kopartıyorum...
şiirimde mısrasın,
masamda meze...
ilk günkü gibi canlısın hafızamda,
ilk günkü gibi taze...
rüzgar çıktı süpürmedi,
yağmur yağdı silmedi...
canım çıktı da benim,
sevgim hiç eksilmedi...
geldiğin saati seviyorum,
gittiğin yolu seviyorum...
sürdüğün alı seviyorum,
taktığın şalı seviyorum...
ne bir plan var önümde geleceğe dair,
ne bir eskiz...
oturmuş hala seni seviyorum,
yıl olmuş 2018...

Mahmut Turan

BEN OLSAYDIM

salak Prometheus,
Tanrı'dan ateş çalmış!..
ben olsaydım,
sigara çalardım,
ateş her yerde var!..
başta var,
yürekte var,
ciğerde var...
memlekette var,
cepte var,
havada var...
var da,
var!..
be hey mal herif,
be hey davar!..
insan bir uyku çalar en azından,
insan bir rahat çalar,
insan bir nefes!..
insan Ney'ce bir huzur çalar mesela,
insan Keman'ca bir ses!..
sen git onca şey içinde,
ateş çal!..
lan gardaş,
Tanrı'ya o kadar yaklaştın madem...
umut çalsaydın bari,
aşk ya da!..
hıh,
yav ne adamlar var şu dünyada!..

Mahmut Turan

ÇEYREK BİLET

Yılbaşı geldiğinde,
Bir çeyrek bilet alıyorum her sene…
Bir şey çıkacağına inandığımdan değil de,
Sırf adet yerini bulsun diye,
İnan öylesine!..

Bazen boğazımdan kısıp alıyorum,
Bazen de sigara paramı veriyorum…
Gerçekten de adet yerini buluyor,
Her yeni yıla eski adetlerle giriyorum…
Eski şansızlık,
Eski yokluk,
Eski hüzün…

Bazen amorti çıkıyor kazara,
Bir mutlu oluyorum ki nasıl!..
Kaybettiğim eşeğimi geri bulmuş gibi oluyorum.
Gün boyu ıslık,
Gün boyu keyif,
Gün boyu fasıl!..

Bugün yine gittim,
Bir çeyrek bilet aldım...
Paramla biraz heyecan yaptım yani,
Paramla biraz hayallere daldım...

Ben istemiyorum öyle katlar yatlar alayım,
Ben istemiyorum memuriyeti bırakıp ticarete atılayım!..
Bir ev parası istiyorum en fazla,
En azından kiradan kurtulayım!..

Tam bilet alan,
Tam hayal kursa gerek!..
Ben hep çeyrek bilet alıyorum,
Benim hayallerim bile çeyrek ulan,
Benim hayallerim bile çeyrek!..

Mahmut Turan

SİZ HİÇ Mİ YENİLMEDİNİZ?

başarıya giden yolda,
yenilginin levhalarını görüyorum,
ne tuhaf!..
bunları kim koydu buraya,
bunların burda işi ne?..
çatlamaya çeyrek kalmış yazıyor,
kırılmaya ramak kalmış...
hatalıyken aransaydım keşke,
kedi gözlerini göremiyorum gündüz gözüyle!..
sağa çeksem,
soldaki kalbimi!..
inip bir daire çizsem Meryem misali,
ve merkezine oturtsam kendimi!..
bana ilk taşı,
hiç hata yapmayan biri atsa!..
ben oracıkta ölsem,
herkes rahatlasa!..
başarıya giden yolda,
yenilginin levhalarını görüyorum dedim,
ne tuhaf!..
pinhani emeller,
münbit yergiler...
siz hiç mi yenilmediniz?
insaf yahu,
insaf!..

Mahmut Turan

ÖNÜM ARKAM SOBE OLSUN!

bana ne gün batmış,
bana ne gün aymışsa!..
bana ne ekolojik denge bozulmuş,
bana ne dünyanın ekseni kaymışsa!..
umrum değil artık;
gecesefaları,
ucu yanmış aşk mektupları,
meyhanelerin inleyen nağmeleri!..
umrum değil artık;
cari açıklar,
yıl sonu bilançoları,
muhtasar vergi beyannameleri!..
kuşun pençesindeyim benzetmek gibi olsun,
kurdun cebindeyim!..
umrum değil hiçbir şey,
ben canımın derdindeyim!..
yanık yüreğimdi,
dertli başımdı...
ben o eski ben değilim artık,
taşı sıksam avuçlarım kanar şimdi...
yerli korkularım var benim,
yersiz kaygılarım...
dışardan bir ses duysam,
içerden patlama algılarım...
dostum düşmanım olmuş,
sevdiğim kız bacım şimdi...
bırak bir hal hatır sormayı,
bir selama muhtacım şimdi!..
hani askerdeki tertibim,
hani okuldaki devrem?..
hani uzak akrabam,
hani yakın çevrem?..
kısır olsun,
gebe olsun!..
gördüm benden kaçanları,
önüm arkam sobe olsun!..

Mahmut Turan

ANNEM DUYMASIN

benim de bir adım var,
benim de bir sanım...
taş değilim ki,
ben de bir insanım!..
kimi işaret zamiri etti beni,
kimi işaret sıfatı...
kimi taşa tuttu beni,
kimi laf attı...
benim de bir canım var,
benim de bir kalbim oysa!..
yüzünü asar,
kendini öldürür annem duysa!..
kuru kuru öksürürüm,
soğuk soğuk terlerim...
nasıl sızlıyor bir bilseniz,
masum olan yerlerim!..
kitap kitap,
töre töre,
kanun kanun dolaştım da,
şu yazgıma bir yer alamadım!..
takvim takvim,
kütük kütük,
mezar mezar dolaştım da,
şu acıma bir isim bulamadım!..
artık ne silahım ateş alabiliyor,
artık ne atım dörtnala koşabiliyor...
ama annem duymasın n'olur,
annem beni hâlâ paşa biliyor!..
yanar tutuşur sonra,
is kokar kadın...
annem ki,
çok güzel bulgur kokar,
en çok da orta bulgur!..

Mahmut Turan

BU AŞKIN SONU YOK

bu aşkın sonu yok,
bu aşk tez zamanda bitmeli!..
ne ardından bakmalı,
ne peşinden gitmeli!..
kalplere bu aşkın aslı gömülmeli,
maziye bir nüshası!...
kadın çok tatlı,
adam şeker hastası...

Mahmut Turan

BU SABAH

bu sabah,
bazı isimlerin elinden tuttum,
bazı isimlerin de koluna girdim aklımdan geçirdim...
el sıkıştım tek tek,
sarıldım hepsiyle...
sevgilerimi kucakla sundum,
saygılarımı tepsiyle...
kimine şiir okudum eskisi gibi,
kimine sigara tuttum,
kimine çay içirdim...
kimi okuyordu hala,
kimi daha evlenmemişti benim gibi,
kimi çoktan çağa çoluğa karışmıştı...
kiminin gittikçe gençleştiğini gördüm,
kiminin saçları ağarmıştı,
kiminin yüzü kırışmıştı...
bazıları başımdaki duman da olsa,
bazıları içimdeki kor da olsa...
keşke dedim,
keşke bazıları şimdi burda olsa!..
kendi kendime konuşurken epey yoruldum,
kendi kendime susarken epey zorlandım...
bilseniz nasıl sıkıldım,
bilseniz nasıl darlandım!..
sitemlerimi ilettim ara ara,
üzüntülerimi belirttim gah...
hüzün çadır kurdu yüzüme,
özlem karargah...
görmüyor musunuz sesimin nasıl titrediğini,
görmüyor musunuz sözcüklerimin nasıl üşüdüğünü?..
biliyorsunuz,
ellerim güçsüzdür benim,
tırnaklarımı da yeni kesmişim üstelik,
biriniz hayrına çözsün boğazımdaki şu düğümü!..

Mahmut Turan

MURAT DA BİR İNAT DA

her akşam,
aklıma kötü şeyler gelir,
bana iyi akşamlar diler...
ellerinde isyan bildirileri,
çantasında kağıt mendiller...
boğmak için hıçkırıklar önerirler bana,
yaralamak için parça tesirli melodiler...
öksürük tutmaya çalışsa da beni,
tütüne koşarım inatla...
murat da bir derim,
inat da...
içerim,
içerim,
içerim...
kalbimle sıkı bir pazarlığa girerim,
uyuşana kadar içerim...
sonra büyük bir şişe dikerim kafama,
çok geçmez kafamda cam parçaları yeşerir...
bakir canım bir sıkıntı peydahlar terk etmiş birinden,
içimde yüklü biri gece vakti toprak aşerir...
bu akşam,
bütün giriş çıkışları kapatılsın bu şehrin!..
bir akşam da,
aklım evde kalsın istiyorum!..
bir akşam da bir damarda dursun kan,
bir akşam da bir yaraya toplanmasın kanla irin!..
ne o her akşam her akşam,
ne o bana gelmeler?..
ne o karamsarlığa itmeler,
ne o umuda çelmeler?..

Mahmut Turan

EN UZUN GECE

dün yılın en uzun gecesi yaşanmış,
bugün arkadaşlar söyledi...
ben hiç fark etmedim inan ki,
yalnızlara her gün 21 Aralık çünkü!..
benim yaşadığım yarkürede,
böyle bir döngü yoktur...
benim yaşadığım yarkürede,
gece her zaman gündüzden daha büyüktür...
ah gece gelir,
keşke gece gelir...
hüzün gece gelir,
öfke gece gelir...
sağa gece çekilir,
sola gece sapılır...
ölüm akla gece gelir,
intihar planları gece yapılır...
sabır gece çatlatılır,
küfür gece edilir...
halı gece kirletilir,
koltuk gece mahvedilir...
benim yaşadığım yarkürede,
geceler cahil kalmıştır...
geceler geçmek bilmez mesela,
geceler bitmek bilmez,
geceler uyutmak bilmez...

Mahmut Turan

YANLIŞIM VARSA DÜZELT!

Sen gelince yıkılıyor buralar,
Yeni baştan biçimleniyor…
Kaldırımlar yeniden düzenleniyor,
Parklar yeniden çimleniyor…
Yeni yol,
Yeni ışık,
Yeni direk…
Kentsel dönüşüm dedikleri,
Bu olsa gerek…
Hizmet misin,
Yenilik misin,
Devrim misin,
Nesin sen mübarek?..
Kalbim daha bir hızlanıyor sen gelince,
Nabzım daha bir yükseliyor...
Yoksa her şey yerli yerinde de,
Yoksa bana mı öyle geliyor?..
Kendimle barışıyorum,
Hayatla kucaklaşıyorum...
Şımarıyorum seni görünce,
Birden çocuklaşıyorum...
İleri gidersem durut beni,
Fazla olursam azalt beni!..
Ben seni aşk biliyorum,
Yanlışım varsa düzelt beni!..

Mahmut Turan

ALIP BAŞIMI GİDEYİM DİYORUM

Alıp başımı,
Buralardan gideyim diyorum…
İnsan eli değmemiş bir coğrafya düşünüyorum,
Hiçbir haritada hiçbir renkle gösterilmemiş olsun…
Kozalakları hiç toplanmamış,
Çiçekleri hiç derilmemiş olsun…
Ne toprağı altın olsun istiyorum,
Ne dağları bakır olsun…
Etrafları denizlerle çevrili mesela,
Sınırları bakir olsun…
Kuş sütü içsem sabah akşam,
Su sesiyle yetinsem…
Fön Rüzgarlarıyla saçlarıma fön çeksem,
Ay ışığında kitap okusam…
Gölgeye geçsem terlersem,
Ormana insem üşürsem…
İmzamı gittiğim yerlerde unutsam,
Hafızamı otların arasında düşürsem...
Kimse bana karışmasa,
Ben kimseyle uğraşmasam...
Silah bulundurmasam,
Kimlik taşımasam...
Ne otobüsleri durdursam,
Ne uçaklara el etsem...
Kimseye bel bağlamasam,
Kendi işimi kendim halletsem…
Salaş bir yer yapsam kendime,
Çam sakızları toplasam...
Çimlere uzansam,
İğde koklasam...
Köpek gezdirsem,
Kuş beslesem...
Papatyalardan taç yapsam kendime,
Etrafımı gelinciklerle süslesem...
Kırk gün kırk gece uyusam mesela,
Kırk birinci gün kalkıp güneşe çıksam...
Bulut görsem susasam sonra,
Buğday görsem acıksam...
Sivrisinekler saz çalsa,
Ben kuşlara şarkı söylesem...
Denizler ilham verse,
Ben dağlara şiir yazsam...
Ah hiç iyi değilim,
Ah içimde işler hiç iyi gitmiyor!..
Ah ayaklarım beni ayakta tutmuyor artık,
Ah ellerim bana yetmiyor!..
Sütler bozuldu buralarda,
İnsanlar yavşadı...
Kadınlar sertleşti buralarda,
Erkekler yumuşadı...
Durduğum bile kabahat,
Demek şimdiye kadar cahilmişim toymuşum!..
Buralardan gideceğim ama,
Kafaya koymuşum!..
Bavulumu topladım bile,
Çoktan hazırım...
Belki bu gece çıkarım yola,
Belki de sabaha...
Belki ıssız bir ada olur gittiğim yer,
Belki de bir vaha...
Belki sigarayı bırakırım gittiğim yerde,
Belki de aşık olmam bir daha...

Mahmut Turan

SÖYLEMEDEN GEÇEMEYECEĞİM

seni sıkıyorsa eğer,
sürekli senden bahsetmem...
bir daha da gözlerine methiye dizmem,
bir daha da saçlarına ses etmem!..
başka şeyler konuşurum,
başka konulara geçerim istersen!..
istersen mikro ekonomiye geçeyim,
istersen dünya ekonomisine!..
istersen Tavuk Karası'na geçeyim,
istersen Akdeniz Anemisi'ne!..
bu arada mavi seni çok açmış,
bunu söylemeden geçemeyeceğim!..
sanat sanat için mi olmalı,
sanat halk için mi olmalıya da geçebilirim mesela...
veya Mona Lisa hüzünlü mü duruyor,
yoksa neşeli mi'ye...
bu arada yeni saç modelin sana çok yakışmış,
bunu söylemeden geçemeyeceğim!..
Doların seyrine geçebilirim,
Bitcoin'in yükselişine...
Kudüs Meselesi'ne sonra,
Meksika Sınırı'na...
bu arada çok güzel bakıyorsun,
bunu söylemeden geçemeyeceğim!...
karşı kenarın komşu kenarına oranından,
havadaki bağıl neme kadar geçebilirim...
ucuz reklama,
pahalı ete kadar...
güzel sanata,
çirkin siyasete kadar...
bu arada ellerin sıcacık,
bunu söylemeden geçemeyeceğim!...
istersen Nüfus Mübadelesi'ne geçeyim,
istersen Boğazlar Sorunu'na!..
istersen burçlara geçeyim,
istersen kahve falına!..
bu arada çok güzel dinliyorsun,
bunu söylemeden geçemeyeceğim!..
Vahşi Kapitalizm'e de geçebilirim,
Halkçı Liderler'e de...
Globalleşen Dünya'ya da geçebilirim,
Devrimin önündeki engellere de...
istersen bütün Dünya Klasikleri'ni,
sana sıralayayım alt alta...
Yapay Zeka'ya geçeyim istersen,
Psikanaliz'e hatta...
bu arada kokuna bayıldım,
bunu söylemeden geçemeyeceğim!..
Babil"in Asma Bahçeleri'ne geçeyim istersen,
ordan Taç Mahal'a...
Kurtarıcı İsa Heykeli'ne istersen,
ordan da Alamut Kalesi'ne...
bu arada seni çok seviyorum,
bunu söylemeden hiç geçemeyeceğim!..

Mahmut Turan

ŞANS PARA MUTLULUK

hangi çağrıyı bıraksam duyacaksın,
hangi espriyi yapsam güleceksin?..
nerdesin ey şans,
bana ne zaman geleceksin?..
..........................................
sevdiğimin yüzüne bakamaz oldum,
babamın eline bakıyorum...
nerdesin ey para,
meteliğe kurşun sıkıyorum?..
..........................................
gündüzler sıkıntı çıkarıyor,
geceler acı oluyor...
nerdesin ey mutluluk,
seni gören hacı oluyor?..

Mahmut Turan

İNSAN AYRILSA DA

insan birinden ayrılsa da,
insan o birinden kopamıyor...
insan birini unutmak istese de,
insan o birini düşünmeden yapamıyor...
endişe bir uçta,
merak bir uçta...
ucu ucuna yetişiyor,
insan sonuçta...
bir yanda keşkeler,
bir yanda acabalar...
malayani işler,
beyhude çabalar...
hele insan sevdiğini bir başkasıyla görünce,
ki düşmanıma dilemem!..
artık çıldırır mı kahrından,
artık geberir mi bilemem...
içi içini yiyor,
dışı dışını...
başlıyor düşünmeye,
eğiyor başını...
onla da aynı bardaktan içmiş midir,
onla da aynı tabaktan yemiş midir?..
ona da böyle yapmış mıdır,
ona da şöyle demiş midir?..
nişanı geliyor aklına,
kınası geliyor...
insan bütün bunları düşününce,
intiharın hak olduğuna inanası geliyor...
güneş batıdan doğsun,
kıyamet kopsun istiyor...
İsrafil diyor,
İsrafil artık çal istersen!..

Mahmut Turan

BOŞ DUYU ORGANI

senden sonra,
hiç kimseye sen gibi koşamadım,
hiç kimseye sen gibi sarılamadım...
senden sonra,
hiç kimseye resim çizmedim,
hiç kimseye şiir karalamadım...
senden sonra,
penceresini açmadım kalbimin,
perdesini aralamadım...
senden sonra,
kimseye satmadım kalbimi,
kimseye kiralamadım...
bazen,
bir kalbimin olduğunu unuttuğum bile oldu...
içine kül döktüğüm oldu,
üstüne elbise attığım oldu...
kalbim benim,
nicedir atıl yanım!..
kalbim benim,
boş duyu organım!..

Mahmut Turan

KÜS MÜYÜZ?

konuşsam bir türlü,
sussam bir türlü!..
kaç bilinmeyenli bir denklemsin sen,
seni çözemedim bir türlü?..
yanımdan geçiyorsun,
bir dar açı bakmıyorsun...
selam veriyorum,
zerre-i miskal takmıyorsun...
kaşların mermi taşıyor cepheye,
gözlerin ateş ediyor inan ki!..
suratın sapan meşini,
ağzın taş atıyor sanki!..
cephe miyiz biz,
üs müyüz?..
ne o sevdiceğim,
küs müyüz?..

Mahmut Turan

EV DEDİĞİN

içinde sevda yoksa,
ev sıfır olsa ne çıkar,
evin içi full yapılı olsa ne?..
içinde sevda yoksa,
televizyonun dev ekran olsa ne çıkar,
dolabın çift kapılı olsa ne?..
içinde sevda yoksa,
ev kira olsa ne çıkar,
ev üstüne tapulu olsa ne?..
boş bir oda,
boş bir sine...
boş boş bakarsın anca,
oturursun öylesine!..
ellerin duvarda hep bir tutamak arar,
gözlerin tavanda hep bir şeyleri...
hiç sevmedim,
hiç sevmem bu tür evleri!..
ev dediğin;
seven bir adam olmalı içinde,
onu seven bir kadın,
ve türevleri!...

Mahmut Turan

SUSTUM VAR GÜCÜMLE

sen gideli,
çeyrek asır oldu aşağı yukarı...
ömür değirmeninin altından çok sular geçse de,
hiç değişmedi suyun akarı...
kaç defa dondu su,
kaç defa eridi...
hep sana aktı inan,
hep sana yürüdü!..
kimseye kırıklarımı sardırmadım senden sonra,
kimseye yaramı üfletmedim...
yüküm ağırlaştı peyderpey,
gram acımı hafifletmedim...
şiir yazdım sana ithaf ettim,
rüya gördüm sana yordum...
meğer ne hafıza varmış bende,
zamanla unuturum sanıyordum!..
her günüm bir iç çatışmayla geçiyor,
her günüm bir olay!..
çeyrek asırdır sürüyor,
dile kolay!..
geçen bu süre zarfında,
kaç defa zarf attılar bana,
zarfı açmadan iade ettim her defasında...
hep bir merak konususun dost sohbetlerinde,
hep bir soru işareti herkesin kafasında...
ne kimse bir laf alabildi ağzımdan,
ne bir cümle...
sustum hep,
sustum var gücümle!..

Mahmut Turan

BEN YİNE ERKENCİYİM

ben yine erkenciyim bugün,
ben yine çoktan ayakta...
belki sen daha yeni uyandın,
belki de hâlâ yatakta...
belki biber kızartıyorsun kahvaltı için,
belki patates...
belki de sabah koşusu yapıyorsun şimdi,
belki de pilates...
bir yorgun beden,
bir uykusuz gece...
aç karnına içilmesi gereken ilaçlarımı içtim,
oturuyorum öylece...
kendimi zinde hissetmedim hangi pencereden baktıysam,
sabah sabah yüzüme çarptı hangi kapıyı ittiysem...
iki artı bir evimde,
üçe ulaşamadım hangi yoldan gittiysem...
dilime bir şarkı dolandı yine,
artık akşama kadar söyler söyler maziyi anarım...
(geçen cuma gelecektin,aylar oldu gelmedin.)
evde kalsam sıkıntıdan patlarım,
dışarı çıksam soğuktan donarım...
sen olsaydın,
sen belirlerdin keyfimizi...
belki bir sinema,
belki bir dizi...
gün boyu geril de dur şimdi,
gün boyu kasıl!..
burda cumartesiler bildiğin gibi,
peki ya orda nasıl?..

Mahmut Turan

YÂR YÜZÜ ŞEKİLLERİ

yüzün gülse,
kendime geliyorum...
yüzün asılsa,
kendimden geçiyorum...
göz kırpsan,
yükseliyorum...
burun kıvırsan,
alçalıyorum...
rengim senin sayende açılıyor,
saçlarım senin yüzünden aklanıyor...
işe ısınmam da,
hayattan soğumam da senden kaynaklanıyor...
sussan geri gidiyorum,
konuşsan ileri...
sıcaklık değerlerinde enlem etkilidir,
peri bacalarının oluşumunda rüzgar,
bende yâr yüzü şekilleri...

Mahmut Turan

ANNE BEN NERDEYİM?

bu aralar,
sık sık neşemi kaybetmeye başladım yine...
kokulu silgim gibi,
evin anahtarı gibi,
neşemi de bir iple boynuma assana anne!..
o cin gibi çocuk bu değildi,
o aslan gibi adam bu değildi!..
umudum da kayıp üstelik,
bir tek neşe olsa iyiydi!..
belki yetmiş yaşındaki adamdan halliceyim ama,
beş yaşındaki çocuktan da beterim...
yani şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler,
kesin yine kaybederim...
aklım başımda değil,
başım gövdemde değil!..
gövdem bende değil,
ben kendimde değilim!..
ne sesim soluğum çıkıyor,
ne de kokum!..
etrafı iyice kolaçan ettim,
hiçbir yerde yokum...
yer yarıldı da içine girdim sanki,
hani var ya öyle bir deyim!..
sen annesin bilirsin,
çabuk söyle ben nerdeyim?..

Mahmut Turan

AKŞAM SULARI

ben ne zaman,
bir hayale dalsam,
hıçkırığa boğulurum,
akşam sularında...
o yan çırpınsam olmaz,
bu yan olmaz...
el etsem gören olmaz,
imdat etsem duyan olmaz...
gemilere kırılırım,
kaptanlara darılırım...
çıyanlara tutunurum,
yılanlara sarılırım...
saatler sonra,
gecenin kıyısına vurmuş bir halde bulur annem beni...
sütünü koklatır yine de ayılmam,
korkudan bembeyaz olur esmer teni...
bir üste çıkarım gece boyu,
bir diplerde gezerim...
sert sessiz bir harf kaparım hırsla alfabeden,
dilimi hunharca ezerim...
ezerim ki,
kimseyi bir daha anmasın!..
ezerim ki,
kendini bir halt sanmasın!..
bol "isyan"lı şarkılar dinlerim sabaha kadar,
bol "aman"lı...
Ahmed Arif'ten sonra söverim,
Ahmet Kaya'yla eş zamanlı...

Mahmut Turan

SENİ SEVİYORUM KADIN

bakışların yok mu,
o sıcak bakışların?..
içimi ısıtır benim,
hükmünü kırar kara kışların...
o ince bel,
o geniş omuzlar...
biri kamçılar beni,
biri mahmuzlar...
dünyanın yükünü tek başına kaldırırım artık,
gerek yok kepçeye vince!..
insan birden güçleniveriyor,
insan seni sevince...
sende soluklanıyorum ben,
sende dinleniyorum...
sende pişiyorum ben,
sende aydınlanıyorum...
bunca zaman nerdeydin,
bunca zaman nerde kaldın?..
sana söylüyorum hey,
seni seviyorum kadın!..

Mahmut Turan

YARİNDEN AYRILAN

yarinden ayrılanı tez bulursunuz,
eğer ararsanız...
fazla soru sormayın ama,
bana sorarsanız...
yarinden ayrılanı öksürüğü ele verir,
yarinden ayrılan sigarayı tutuşundan bellidir...
yarinden ayrılan gözlerini tavana asar,
yarinden ayrılan intihara meyillidir...
yarinden ayrılan her sözü üstüne almıştır,
yarinden ayrılan her şarkıda sanıktır...
yarinden ayrılan her şeyi görmüştür,
yarinden ayrılan her cinayete tanıktır...
yarinden ayrılan yara almıştır,
yarinden ayrılan bağrına taş basandır...
yarinden ayrılan kırılgan olmuştur,
yarinden ayrılan hassas insandır!..
yarinden ayrılanın bagajı doludur,
yerinden ayrılanın yükü ağırdır...
yarinden ayrılan bazen kördür,
yarinden ayrılan bazen sağırdır...
ben istiyorum ki,
yarinden ayrılanana kimse bir şey demesin!..
yarinden ayrılan akbil basmasa da olur mesela,
yarinden ayrılan sınıfını geçmiş sayılsın,
yarinden ayrılan çay parası ödemesin!..

Mahmut Turan

UNUTMADIM

yani sevgilim,
şimdi sen bana,
seni unutup unutmadığımı anlamak için,
tutup bir zarf atsan,
ben o zarfı anılarla doldurur,
ben o zarfı hasretle pullar,
açık adresine postalarım...
şahit olsun el örgüsü atkım,
şahit olsun Deniz Gezmiş parkam,
şahit olsun siyah postallarım!..
gittiğinden beri gözüm yollarda benim,
gittiğinden beri kulağım kapıda...
dün akşam ne yediğimi hatırlamıyorum ama,
senle nerde ne yediğimi sıralarım bir çırpıda!..
gözlerin güneş gibi,
saçların gün gibi aklımda...
önceni bıyığımda muhafaza ediyorum,
sonranı sakalımda...
kesin sen bu saatte şarkı dinliyorsun yine,
kesin yine kahven elinde...
günübirlik yolculuklar var planların arasında,
günaşırı kazalar zaman tünelinde...
göğsüm daralsa da,
yerin değişmedi ki hiç...
kalbim yorulsa da,
nöbet değişmedi ki hiç...
defterde çentik atmadığım bir gün,
duvarda yumruklamadığım bir yer bırakmadım...
yine de senden sonra,
ben kimseye başka gözlerle bakmadım...
yahu sen yoksun diye böyle titriyorum,
yahu ne sıtması!..
yahu git Allah'a sen,
yahu ne unutması!..

Mahmut Turan

TANRI'M NE GÜZEL ŞEYLER YARATIYORSUN SEN ÖYLE!

bakışları sıcak bir yel,
saçları kuş tüyü...
ey içimdeki alev,
büyü ha büyü!..
kaşları gerilmiş bir yay gibi,
gözleri bir iç deniz...
ab-ı hayat bu dersiniz,
elinden bir tas su içseniz...
sanırsınız,
ona harcamışlar bütün beyazları alları...
sanırsınız,
cetvelle çizilmiş bacakları kolları...
benleri öyle,
gamzesi öyle...
yatarken okunulması gereken bir duanın sonunda,
Tanrı'm diyeceğim,
Tanrı'm ne güzel şeyler yaratıyorsun sen öyle!..

Mahmut Turan

ALSAM KAÇIRSAM SENİ

ah alsam kaçırsam seni,
ah kimsenin olmadığı bir yere!..
varsın olmasın yemyeşil bir ova,
varsın olmasın gürül gürül akan bir dere...

ah gözlerine baksam gün boyu,
ah koynunda uyusam!..
çadır bilmesem hiç,
oymak bilmesem!..

ah ağzını burnunu yesem,
ah sabah akşam!..
bıkmak bilmesem hiç,
doymak bilmesem!..

ah unutsam döngüyü,
ağarmak bilmesem hiç,
aymak bilmesem!..
ah günler su gibi geçse,
yaşımı bilmesem hiç,
saymak bilmesem!..

Mahmut Turan

İLK BİR İYİLİK

bütün olacaklar önceden içimden geçiyor,
içimdeki hükümlüler uzun bir tünel kazmış...
boşuna fikir üretiliyor,
boşuna nefes tüketiliyor...
annece nasihatmış,
dostça tavsiyeymiş,
düşmanca ikazmış...
kaçanlar çoktan kayıplara karışmış,
göçenler büssürü yol katetmiş...
hıh!
kendini hemen salmaymış,
kendine dikkat etmiş!..
bence siz,
ne psikolojik açıdan yaklaşın olaya,
ne ahlak açısından,
ne din!..
ilk bir iyilik yapın bana,
bir gidin diyorum,
bir
gi-
din!..

Mahmut Turan

1 ARALIK GELSENE!

kış kapıdan girdi,
kar yolda...
odam cam pazarı,
sobam kar etmiyor...
gel,
ellerimi sen ısıt bir yol da!..
ağrımı dindir,
üşümemi azalt!..
dizine yatır beni,
kanepeye uzat!..
dışarım kuru kalabalık,
içerim haraç mezat!..
üç vakitli kahve telveleri yalan çıktı,
uğur getirmedi dört yapraklı yoncalar...
kafamda kırk soru var,
kırkı birden kafamı kurcalar...
kış kapıdan girdi diyorum,
kar yolda...
1 Aralık gelsene,
bir bilet al da!..

Mahmut Turan

GÜNAYDIN

günaydın pazar sabahı,
günaydın pazar neşesi!..
günaydın simitçi tezgahı,
günaydın kuş sesi!..
günaydın mavi havlum,
günaydın sabah koşum!..
günaydın bakkal amcam,
günaydın karşı komşum!..
günaydın çarşı iznim,
günaydın bilet gişesi!..
günaydın sigara paketim,
günaydın rakı şişesi!..
günaydın beklemek,
günaydın görüş!..
günaydın yolculuk,
günaydın dönüş!..
günaydın salon,
günaydın kiler!..
günaydın özlemlerim,
günaydın aklımdakiler!..
günaydın su birikintisi,
günaydın duygu seli!..
günaydın umut,
günaydın teselli!..

Mahmut Turan

BEN DAHA DÜNKÜ ÇOCUĞUM

ben daha büyümedim ki,
beni almayın aranıza!..
bak zilinize basar kaçarım,
bak işerim duvarınıza!..

boyum uzadı kilom arttı,
büyüdüm mü sandınız?..
mızmız biri de değilim oysa,
ne çabuk çocukluğumdan usandınız?..

boynumda ablamın ördüğü atkı var hâlâ,
sırtımda kırmızı gocuğum...
bakmayın büyük laflar ettiğime,
ben daha dünkü çocuğum!..

misket bulsam yuvarlarım,
erik görsem aşırırım...
aklıma sevda sokmayın benim,
evin yolunu şaşırırım!..

erkek adam oldun diyen babama ne deyim şimdi,
koca adam oldun diyen anneme ne deyim?..
büyüklük sizde kalsın,
ben böyle iyiyim!..

buluğ çağındayım henüz,
ispatlamadım rüştümü...
kimlik sormasın memurlar,
aramasınlar üstümü!..

Mahmut Turan