SUSMA

sen susarsan,

ben de susarım!..

acımı başa sararım bak,

sesimi sonuna kadar kısarım!..

ben susunca,

sesim ta Mısır'a varıyor!..

ekmek bıçağı ağzımda kırılıyor,

annem konuş diye yalvarıyor!..

ben susunca,

mavi gök çöküyor,

kara yer yarılıyor!..

ben susunca,

yılkı atlar ürküyor,

yırtıcı kuşlar birbirine sarılıyor!..

ben susunca,

boya badana dökülüyor,

kapı pencere kırılıyor!..

ben susunca,

Big Bang tekerrür ediyor,

dünya yeniden kuruluyor!..

ben susunca,

içimde kavimler göçüyor,

beynimde şimşekler çakıyor!..

ben susunca,

özlemin koynuna giriyorum sonra,

adım kötüye çıkıyor!..

yanına sokulayım,

masana yanaşayım!..

yalvarırım sevgilim,

konuş ki ben de konuşayım!..

a,b,c 'ler,

elif ba 'lar...

papatyalar,

hindibalar...

sözcülüğümü yapmak için,

gece gündüz çabalar!..

sağlık karnemde iki kırık var,

biri hevesim,

biri kalbim...

Allah'ın takdirini alamadım bu yüzden,

ateş püskürüyor,

annem,

ablam,

abim!..

sanki devrime ben engel olmuşum,

sanki doların ateşine ben odun taşımışım...

sanki feleğin tekerine ben çomak sokmuşum,

sanki toplumsal yaraları ben kaşımışım!..

biz zaten millet olarak,

birbirimizi üzmeye bayılıyoruz...

şu şöyle olmuş da,

bu böyle olmuş da...

iyi de sevgilim,

Almanlar yenildi diye,

biz niye yenilmiş sayılıyoruz?..

Mahmut Turan

BENİM BABAM

benim babam;
biraz Şeker Bayramı'ydı,
biraz tel araba,
biraz tahta at!..
benim babam;
biraz taso'ydu,,
biraz Superman,
biraz Kara Murat!..

gümrükten kaçak sigara girmiş gibi hissederdim,
babam eve girince...
hiç spor yapmazdı ama,
görsen ipince!..
senin baban göbek bağladığı zaman ekmeği keserdi mesela,
benim babam ekmeğe zam gelince...
ki bilirsin,
bu memlekette,
altı ayda bir ekmeğe zam gelir!..

senin babanın çek defteri vardı,
"al bu çeki git!"
benim babamın bir tek yevmiye defteri vardı,
defter demeye bin şahit!..
ha bir de,
arka cebinde bir ayna bir tarak...
canım babam ya,
bir kez olsun boy aynasında,
boydan boya kendini göremedi şöyle kasılarak!..

ismiyle yaşadı hep,
ne başkan dendi kendisine,
ne bey dendi!..
Tanrı'nın kanaat notu babama karşı hep kıttı zaten,
aza kanaat etmesi de bu yüzdendi!..

viski nedir bilmezdi de,
iyi çay içerdi ama!..
yeri geldi yırtık giydi,
yeri geldi yama!..
"aman yeri yeri,
kostak yeri yeri!.."

aç gezse de,
tok sallanırdı babam...
her sallandığında,
annem küçük küçük kayısılar toplardı dibinden!..
kocaman elleri vardı,
bir güne bir gün ekmek poşeti düşmedi elinden!..

biliyor musun?
babalar ölünce çok acımasız oluyorlar ama!..
sistematik bir şekilde,
acı çektiriyorlar adama!..
ki bilirsin,
ben oldum olası sisteme karşıyım!..

Mahmut Turan

 

NEREDESİN?

ne telefonun,

ne adresin...

neredesin be sevgilim,

neredesin?..

Ali parayı buldu,

Ayşe layığını buldu...

ok hedefi buldu,

su yatağını buldu...

adet yerini buldu,

kötü söz sahibini buldu...

esnaf ortayı buldu,

milli takım golü buldu...

kardeşim iş buldu,

komşum gömü buldu...

hacı hacıyı buldu,

deli deliyi buldu...

tencere kapağını buldu,

arayan hem mevlasını hem belasını buldu...

yaşım kırkı buldu mesela,

ben seni bulamadım!..

Mahmut Turan

GEÇMİŞ GÜNLER

şimdi ben oturmuş,

"geçmiş günler ne güzeldi" diyorum ya...

ah bilseniz,

geçmişte kaç defa intihara kalkıştım ben!..

geçmiş günler,

geçtiği için mi güzel acaba?

cevabınız evetse,

bu günler için geçmiş olsun deyin bana!..

cevabınız hayırsa,

demli bir çay isteyin bana!..

açık da olabilir çay,

acımla kapatırım ben!..

Mahmut Turan