23 Şubat 2019 Cumartesi

GÜN GELİR

gün gelir,
kendi ellerinizle yolcu edersiniz...
ekmek almaya bile,
kıyıp da yollamadığınız kişileri...
duraklara tırnakları geçirirsiniz,
dudaklara dişleri...
olduğunuz yerde kalırsınız,
biri arkadan itmese...
olduğunuz yer,
olmak istemediğiniz yer olur genelde...
ah gün gelmese keşke,
ah kimse gitmese!..
hangi günse işte,
geliyor..
her kimse işte,
gidiyor...



Mahmut Turan

22 Şubat 2019 Cuma

BU ŞEKİLDE OLMAMALIYDI

hüzün tam kadro yine,
saat yarım...
korkunç bir sessizlik hakim,
karınca yürüse duyarım...
boş boş oturmuyorum ama,
yalnızlığın gereklerini yerine getiriyorum...
sıkıntı falan yapıyorum,
bunalıma filan giriyorum..
çay var,
sigara var,
Ahmet Kaya var...
seni ayrı tutuyorum,
e biz ayrıyız çünkü...
tek eksiğim,
derin bir uyku...
bir eksiklik ki,
annem tamamlayamaz istese de,
dostlarım gönderemez!..
bir eksiklik ki,
senden gayrı kimse gideremez!..
şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler,
pardon kaybolan uykularımı verseler...
neyim var,
neyim yok verirdim isteseler!..
elimin altındaki şu uyku hapı da olmamalıydı mesela,
halının üstündeki şu kül de olmamalıydı!..
bazı şeyler diyorum,
kesinlikle bu şekilde olmamalıydı!..



Mahmut Turan

16 Şubat 2019 Cumartesi

DEPRESYON

kadın konuştu,
adam bir sigara çıkarıp içti...
kadın ağladı,
adam bir sigara çıkarıp yedi...
kaç peçete,
kaç küllük değişti de...
kadının ağlaması,
adamın sigarası değişmedi...
kadın sustu neden sonra,
adam dişini dudağına bastırdı...
tatlı türü bir şey alır mısınız dedi garson,
adam başıyla garsonu susturdu...
kadın o sırada ceketini giydi,
adam o arada hesabı ödedi...
iki ayrı masadan kalkmışlar gibi,
ikisi de ayrı taraflara yöneldi...
kadının da,
adamın da acısı kendisiyle gitti...
rimelli peçeteler kaldı geriye,
kanlı izmaritler...
kadının gelmeden önce sıktığı parfüm de kimseyi rahatlatmamıştı,
adamın tıraştan sonra sürdüğü losyon da...
kadın şimdi nerde bilmiyorum,
adam depresyonda!..

Mahmut Turan

9 Şubat 2019 Cumartesi

MUTLULUĞA GÜN SAYIYORUZ

mutluluğa,
gün sayıyoruz biz...
sağda solda konuşup,
kafamızı karıştırmayın!..
hoş,
kafamız karışsa da,
oturur,
yeni baştan sayarız ya...
ben diyorum,
bizi boşuna uğraştırmayın!..



Mahmut Turan

6 Şubat 2019 Çarşamba

BİR DİLEK HAKKI

benim,
bu hayatta,
bir dilek hakkım tek vardı...
onu da,
sen evlendiğin zaman,
sana mutluluklar dileyerek kullandım...
hakkımı kötüye kullandığımı,
hiç zannetmiyorum!..
tek sen mutlu ol da,
benim canım cehenneme!..
ölümden kim korkar,
ateşten kim korkar?..
hem,
acı patlıcanı kırağı mı çalarmış?..
çalsa çalsa,
gözlerim için dolu çalar,
saçlarım için kar!..



Mahmut Turan

5 Şubat 2019 Salı

İNSANIN EVİ GİBİSİ YOK

sevgili günlük!
bugün işe gittim,
657 sayılı yasadan sıkıldım...
trafiğe çıktım,
44'le başlayan sayısız plakadan sıkıldım...
meyhaneye indim,
sarhoş adamlardan sıkıldım...
kahveye uğradım,
maça kızlarından sıkıldım...
parkta oturdum,
ahaliden sıkıldım...
eve geldim,
kapıdan,
pencereden,
halıdan sıkıldım...
değil mi,
sevgili günlük?..
nereye gidersen git,
insanın evi gibisi yok ama...
insan en güzel,
kendi evinde sıkılıyor!..



Mahmut Turan

4 Şubat 2019 Pazartesi

İMANSIZ YARA

iman tahtamın altında,
imansız bir yara kanıyor bu akşam...
bilmiyorum,
bu yarayı kesip atmalı mı,
bu yarayı yakmalı mı yoksam?..
sarılacak gibi değil,
onarılacak gibi değil!..
bir sancıyor ki,
dayanılacak gibi değil!..
kırk dert geldi dayandı kapıma,
kırk koçbaşıyla!..
aklım arka odaya saklandı,
kalbim kanepenin arkasına...
kimi eliyle sus işareti yapıyor bana,
kimi başıyla!..
ah'lar en kalın sesimle çıkmaya hazırlanırken,
sitemler en ince...
hıh!
susar mıyım sence?

Mahmut Turan

2 Şubat 2019 Cumartesi

BİR DÜŞ GÖRDÜM

bir düş gördüm bugün,
gündüz gözüynen...
düşümde gördüklerim,
şöyleydi aynen...
atlar,
insan yarışı oynuyordu...
otlar,
koyun yiyordu...
su,
yanıyordu...
ateş,
donuyordu...
Karun,
açık açık Medine'de dileniyordu...
Darwin,
gizli gizli Allah'a inanıyordu...
bir düş gördüm bugün,
gündüz gözüynen...
düşümde gördüklerimin devamı,
şöyleydi aynen...
annem,
gelin oluyordu...
babam,
mezardan kalkıyordu...
sen,
beni seviyordun...



Mahmut Turan

1 Şubat 2019 Cuma

DÜŞÜN

düşün;
saçlarımı taramışım,
kokumu sürünmüşüm...
en güzel kravatımı bağlamışım,
en afili ceketimi giyinmişim...
cep aynasıyla yetinmemişim,
bir de boy aynasına görünmüşüm...
türküyle aklanmışım,
şiirle paklanmışım...
sonra,
elimde bir demet menekşeyle sana gelirken,
bir belediye çukuruna KAPAK'lanmışım...
(Büyükşehir Belediyesi kapak resmini güncelledi...)
ve hava yağmurlu,
ve her yer çamur...
şimdi,
sen,
kalkıp,
bana,
diyorsun ki;
bu kirli şeyler menekşe olamaz,
bunlar kokmuyorlar bile,
bunlar olsa olsa ottur!..
çiçeklerinin tozu yok,
yapraklarının tacı yok...
otur sevgilim,
otur!..
yani şimdi,
belediyenin hiç mi suçu yok?..
(bu arada,
menekşeler kokmaz zaten,
bir bok bildiğin yok senin!..
sana çiçek miçek yok bundan sonra,
in sırtımdan çabuk in in!..)



Mahmut Turan