27 Mayıs 2020 Çarşamba

YÜZÜMÜ ASTIM

elmacık kemiklerimin yaşını büyütüp,
yüzümü astım az önce!..
yasal prosedürler çerçevesindeydi her şey,
dini vecibelere uygundu fikrimce!..
son sözü yüzümdeki çiller söyledi,
ruhumu dar ağacı olarak kullandım!..
minyon yüzüme gitmese de beyaz kefen,
kırlaşmış sakallarım için güzel bir kombin oluşturdum!..
anılarım işaret verdi,
kalbim sandalyesini devirdi!..
aydede namazını kıldırdı yüzümün,
kutup yıldızı yönünü kıbleye çevirdi!..
göz bebeklerimin,
gözleri önünde oldu her şey,
göz bebeklerim ömür boyu bu travmayı atlatamazlar!..
gözaltına alınan,
çok sayıda morluk var,
dünyanın bütün fondötenleri bir araya gelse çıkartamazlar!..
yüzümü astım diyorum,
hiçbir tarih beni affetmeyecek!..
yüzümü astım diyorum,
hiçbir tarif annemin acısını hafifletmeyecek!..


Mahmut Turan

ÇORABI KAÇMIŞ KADIN

ellerim boş kaldı da,
gözlerim doldu bu akşam!..
el kremim tamam da,
göz damlam kaldı bu akşam!..
kalbim gürültüye kırıldı yine,
gözyaşlarım usul usul aktılar!..
dinlediğim şarkılar,
teselli etmek şöyle dursun...
beni evden alıp,
uzak bir şehre bıraktılar!..
başımı bir yerlere çarpıyorum hep,
başımı ne yana çevirsem!..
bilemedim şimdi,
uzamış tırnaklarımı mı yesem sıkıntıdan,
cam masayı mı devirsem?..
canı çıkmış biri için,
yıldız doğsa,
ay çıksa ne yazar bu akşam?..
sevgilim,
sevgilim sen söyle,
haksız mıyım yoksam?..
seni anlıyorum,
seni anlıyorum evet de!..
sen ki,
çorabı kaçmış bir kadınsın,
gittiği her davette!..
ki bilirsin,
çorabı kaçmış her kadın,
bir parça hüzünlüdür...
kahretmek için davetliler arasındadır,
küfretmek için gün boyu izinlidir!..
tut ki,
keyfim kaçtı benim de!..

24 Mayıs 2020 Pazar

SEVMİYORUM DİYEMEM

severim ama,
pek aramam dediğim,
bir yemek gibisin artık masamda...
bundan böyle,
olsan da bir benim için,
olmasan da!..



Mahmut Turan

23 Mayıs 2020 Cumartesi

AŞK OLSUN!

arkadaş çevremi,
işimi...
içtiğim sigarayı,
tuttuğum takımı...
hatta ve hatta,
siyasi görüşümü...
hepsini,
hepsini bir gün değiştireceğim,
aklıma gelirdi de...
seni görünce,
yolumu değiştireceğim,
aklıma gelmezdi!..
aşk olsun sevgilim,
aşk olsun!..



Mahmut Turan

22 Mayıs 2020 Cuma

NASIL BİR ÇAĞA DENK GELDİM?

nasıl bir çağa denk geldim,
inan hiç bilmiyorum!..
denk gelmemek için,
hangi mantıktan yola çıktıysam,
yolda kaldım her seferinde...
ışık tünelin ucunda değil baktım gelirken,
ışık aslanın gözlerinde!..
ne şanssız,
ne şanssız bu çağda doğanlar!..
karınca kumuyla,
yoğurt mayalarmış eskiler...
karınca kumu,
kum fırtınası şimdilerde...
dam üstünde ne varsa heba oldu bu fırtınada,
reçel, pekmez, salça...
ekmeğe sürülecek,
bir tek çikolata var anca!..
yerde yatılı bulgur küfleniyor çok geçmeden,
havada asılı soğanlar...
nasıl bozulmasın,
nasıl bozulmasın bu çağda doğanlar?..
saksının yerini vazo tutmuş artık,
parfüm kokuyor naylon çiçekler...
yazık,
fast food yetişen nesiller,
nesiller boyu iğdenin kokusunu bilemeyecekler!..
daha tez büyüse de,
daha tez kırılıyor şişme fideler...
kapanı daha mertçe buluyor zamane fareleri,
kuşlar da sapan için aynı fikirdeler!..
gdo'lu olduğu için,
artık şans getirmiyor dört yapraklı yonca...
çocuklar çıplak ayakla gezerken,
tırtıllar kahverengi bot giyiyorlar kış boyunca!..
her cuma namazını müteakiben,
Soraya taşa tutuluyor mesela,
bir çift göze tutulmak varken...
sığmak için,
ayakları karnına çekmek şart oldu,
yer yatağına uzanırken!..
kimi çimde yatarken,
kimi betonda...
kimi villadan ahkâm kesiyor keskin bir dille,
kimi Hilton'da!..
acısı geçmiyor hiçbir şeyin zamanla,
acı yerleşik hayata geçmiş dilde...
patlıcanın bile acısı geçmiyor tuzlu suda bekletince,
lekeler bile inatlaştı o değil de!..
Ozon'u delmişler de,
asfaltı yamamışlar...
gül dermeyi geçtim,
rızasız bahçede ağaç koymamışlar!..
hiç kimse bir şey yapmıyor,
herkes sadece üzülüyor...
biraz ferahlasın diye,
hangi başa kurşun döksen,
o baş kurşuna diziliyor!..
kirişler taşıyamıyor artık,
evlerdeki ağır yükü...
turnalar da semah dönmüyor artık,
turnalar gittiği yerden dönmüyor çünkü!..
büyüğünü küçüğünü bilmiyor kimse,
hiç düşündünüz mü neden?..
yapay zekâya,
sevgi saygı kodlanmıyor da ondan!..
ah ki,
ne ah!..
tutmayan elimdi vaktinden önce,
dökülen dişimdi...
bu yüzden olsa gerek,
bana en sıcak gelen türküler,
benim içimi en çok titreten türküler şimdi!..



Mahmut Turan

21 Mayıs 2020 Perşembe

BİR FİKRİNİ ALIRIM AMA

bazı şeylere,
özlem duymamak için,
kalp kulakçıklarımı neyle tıkasam acaba?..
yok hayır,
pamukla olacak iş değil,
kaç kere denedim olmadı!..
kâğıt da,
bez de beyhude bir çaba!..
kırmızı kulaklı bir makasla,
kalp kulakçıklarımı kesmeyi düşündüğüm zamanlar bile oldu!..
o zamanlar,
aklım her nereye gittiyse artık,
tahminimce cesaretim orada kayboldu!..
bu konuda,
kimin fazladan bir fikri varsa,
bana bir fikir versin lütfen!..
dilerse,
bir çay söylerim karşılığında...
dilerse de,
bir şiir yazarım ona atfen!..



Mahmut Turan

20 Mayıs 2020 Çarşamba

TRUVA ATI

gece,
hasretin Truva Atı!..
bir çift göze gizlenmiş,
bir düzine okçu...
etrafımı sardı yine,
okları tek tek üstüme boşalttı!..
topuğumdan vurulsam ölmem de,
kalbime kefil değilim ama!..
topuklarım,
kaç topuk dikeni tarafından delindi de,
hiçbir şey olmadı bana!..
kalbim ama,
kalbim bin bir yama!..
sabaha yetiştiremem bu ayaklarla,
kalbimde başlarsa kanama!..



Mahmut Turan

19 Mayıs 2020 Salı

SEN /ELE/ VARDIN

sen vardın,
günler beş vakitti benim için,
yemekler üç öğündü...
hafta sonları şendi mesela,
bayram tatilleri düğündü!..
güzel sürprizlerdi sonra,
komik şakalardı...
zaman zaman,
anı kaçırsa da içimdeki çocuk,
mutluluğu mutlak yakalardı!..
sen ele vardın,
günler tek vakit şimdi,
yemekler bir öğün...
hafta sonları ah çekme ayinleri mesela,
bayram tatilleri dizin dövün!..
kötü sürprizler sonra,
eşek şakaları...
zaman zaman,
düşürse de yanımdaki ihtiyar,
bir türlü bitiremiyor içimdeki ölümcül vakaları!..

Mahmut Turan

17 Mayıs 2020 Pazar

YAŞLI GÖZLERİME HÜRMETEN

sen aklıma gelince,
geçmişe uzanıyorum bir anda,
yıllar geçiyor üzerimden!..
zaman duruyor haliyle,
boncuk boncuk yaş akıyor gözlerimden!..
öyle ipe geçirilen,
kolye yapılan türden değil bu boncuklar!..
biri gözlerimi ısırır türünden,
biri etimi mıncıklar!..
dilime dolanan acıklı bir şarkıdır sonra,
gözümde canlanan tatlı bir anıdır!..
bağırıp çağırsam yeridir inan,
kendimi öldürsem zamanıdır!..
konuşacak çok şeyi olanlar için,
susmak zor şeydir hakikaten!..
yine de,
tek kelime etmem susarım,
susarım yaşlı gözlerime hürmeten!..



Mahmut Turan

16 Mayıs 2020 Cumartesi

İÇİMDE KURT VAR

kafamda bit yok,
boşuna bozma anne,
saçlarımı yeni taradım!..
içimde kurt var,
içimde kurt var diyorum!..
eline bir değnek al,
içimi ara istiyorum!..
bak,
az önce yine,
kurtların saldırısına uğradım!..



Mahmut Turan

15 Mayıs 2020 Cuma

KUŞLARDAN ÖZÜR DİLE!

sen aklın havalarda gezerken,
ben senden ürken kuşları,
göğsümde sakladım!..
kuşların selameti için,
çok sevdiğim çocukları uzak tuttum kendimden,
kedilerin yanıma sokulmasını yasakladım!..
ne suyunu eksik ettim kuşların,
ne yemini!..
kalbimi ufaladım ekmek niyetine,
etimle büyüttüm her birini!..
ilerde bir gün,
şayet yere inersen!..
ben hiçbir şeyi unutmam,
beni boş ver dilersen!..
uçmayı unutan,
kuşlardan özür dile sen!..



Mahmut Turan

12 Mayıs 2020 Salı

KADİM BİR RESİM

elimde,
yan yana olduğumuz kadim bir resim...
bir taraftan öpüp koklamak geliyor içimden,
bir taraftan ateşe veresim!..
ellerim aşırı ısınmış resmi tutarken,
parmak uçlarımda kızarma var...
kalbimde trafik sıkıştı yalnızlığa tepki olarak,
gözlerimde tuzlu su akıntısı başladı...
şimdi kalkıp,
hangi gözümü silsem bu ellerle,
o gözüm iltihap kapar!..
bir diyorum çerçeve yapıp duvara asayım resmi,
bir diyorum geri dönüşüme göndereyim apar topar!..
ya da yok ya,
en iyisi bende dursun!..
aylık gideri,
park sorunu olmayan bir resim sonuçta,
yüz yıl dursa ne fark eder!..
gece albümde yatsın olmadı,
gündüz kanepede otursun!..
hem sigara tutar arada bana,
hem içerken eşlik eder!..



Mahmut Turan

BOŞUNA SÜSLENEN KADIN

içimde,
boşuna süslenmiş bir kadının hüznü var!..
küpesini çıkarmış,
terbiyesini takınmış bir kadın...
küfretmesi ayıp da,
intihar için izni var!..



Mahmut Turan

8 Mayıs 2020 Cuma

O'DA

her zamankinden daha çok üşürüm,
ben bazı geceler!..
hayata tutunduğum dallar daha kırılganlar sanki,
insanlara bağlandığım ipler daha inceler!..
kâğıda kaleme sarılırım böyle durumlarda,
el örgüsü bir hırka niyetine!..
yaşımı unuturum bir an,
hıçkırık hıçkırık üstüne!..
sıkıntı hoş geldin'e gelir bana,
acı çaya!..
bir dünya endişe taşırım gece boyu,
bir odadan,
bir başka odaya!..
evdeki deri koltukları içime düşen kurtlar kemirir,
ahşap masayı kahve falımda çıkan atlar!..
hangi odadan çıksam,
o oda rahatlar!..

6 Mayıs 2020 Çarşamba

SAHİBİNDEN KİRALIK GÜLÜMSEME

içimde müstakil bir yara var,
yüzümde sahibinden kiralık bir gülümseme!..
bir yanım diyor,
kendini ye bitir,
sabaha bir şeyin kalmaz!..
bir yanım diyor,
aklını başına getir,
insan yenilerek azalmaz!..
iki yanımın da,
hatırı var yanımda...
hadi gel de,
birini ciddiye al sevgilim,
öbürünü önemseme!..
daha önce dinlerken mutlu olduğum şarkılar,
şimdi damarlarıma acı bir sıvı pompalıyor!..
daha önce elimden alınır korkusuyla sakladığım hatıralar,
şimdi beni kendi evimden kovalıyor!..
ayaklarım bana arkadaşlık etmiyor,
ayak uyduramıyorum hiçbir masala!..
kimsenin peşinden koşamam bundan böyle,
kimseyle yarışamam mesela!..
şu titremem varken,
şu öksürmem!..
bana tatlı limon fikrini dayatma ne olur,
ağzımı bile sürmem!..
sayende daha ilk ayakta yattı,
yüksek ganyanlı hayallerim,
kendi gözlerimle gördüm!..
heveslerimi kefenledim ben de,
dini vecibelere uygun bir şekilde,
kendi ellerimle gömdüm!..
üstüme hiçbir yara almadan çıktım,
şimdiye kadar karıştığım her olaydan...
trafik kazasıydı,
siyasi kavgaydı,
doğal afetti!..
beni hiçbir şey değil de sevgilim,
beni bu ayrılık mahvetti!..
bu aşkın önünde,
kurt şapka çıkardı oysa,
kuş eğildi!..
sen yanlış yaptın ama,
doğrusu bu değildi!..

Mahmut Turan

SÜRMANŞET

gece,
yine hasreti sürmanşetten veriyor...
ortamım müsait intihara,
yaşım el veriyor!..
kalbim bir kapıyı çarpar gibi çarpıyor,
gözüm hiçbir şeyi görmemiş gibi yapıyor...
masamda a, b, c planları ölüme dair,
d seçeneği masaya oturmak için yalvarıyor!..
dudaklarımı sıkıştırıp,
ön dişlerimin arasına...
cüretkâr bir şekilde,
tarih öncesi bir resme uzanıyorum...
izinsiz uzanır gibi,
bir dostun sigarasına!..
çay içiyorum ardından,
şarap etkisi yapıyor...
haram aylar içindeyiz diye mi,
böyle hassaslaştım bilmiyorum,
kıyamet kopacak diye ödüm kopuyor!..
ölmek isteyen biri,
kıyametten neden korkar,
o da ayrı bir konu...
gecenin bütün karanlığı,
gözlerime çökmüş sanki...
hiç iyi görünmüyor,
hiç iyi görünmüyor gecenin sonu!..
saatler ilerledikçe,
iç konuşmalarım vasıtasıyla,
kendimle olan samimiyetim de ilerliyor...
kendi kaderimi kendim tayin etmeye çalışıyorum,
solumdaki yazıcı melek,
yazılı olarak haddimi bildiriyor!..
gece,
hasreti sürmanşetten veriyor dedim...
manşet sekiz sütun,
hüzün sekiz yüz seksen sekiz!..

Mahmut Turan

5 Mayıs 2020 Salı

KIRILIYORUM

hem uykusuzum,
hem acılıyım yine!..
sen ne yap,
biliyor musun anne?..
sen beni,
bundan böyle,
tuzlu suya yatır geceden!..
halim hal değil benim,
kırılıyorum inceden!..
bu sözü yavana atmazdım,
öper başıma koyardım,
senin yerinde olsam!..
sade bir koldan ibaret değilim ki,
kalbim falan da var çünkü...
yen içinde kalmam,
eğer ben kırılırsam!..


Mahmut Turan

4 Mayıs 2020 Pazartesi

MERHABA

uzun bir ağrıdan sonra,
tekrardan merhaba!..
merhaba eş dost,
merhaba konu komşu!..
merhaba çocuklar,
merhaba dedeler!..
merhaba ara sokaklar,
merhaba ana caddeler!..
merhaba bıraktığım işler,
merhaba kaldığım yerler!..
merhaba meyveye durmuş ağaç,
merhaba börtü böcek!..
merhaba meşru buğday tarlası,
merhaba şehri kaçak yollarla bürümüş yabani çiçek!..
merhaba kediler,
merhaba köpekler!..
merhaba bilet gişeleri,
merhaba açılan kepenkler!..
merhaba büyükşehir imzalı banklar,
merhaba dondurma reklamlı şemsiyeler!..
merhaba en içten dilekler,
merhaba en güzel tavsiyeler!..
saza da merhaba,
söze de!..
uçan kuştan,
damdaki kemancıya...
komşu köyün delisinden,
fareli köydeki kavalcıya...
size de merhaba,
size de!..
uzun bir ağrıdan sonra,
tekrardan merhaba diyorum!..
konuşacak çok şey birikti,
uzun uzun konuşalım istiyorum!..



Mahmut Turan

3 Mayıs 2020 Pazar

SAÇLARIN

saçlarını,
hep böyle bağla sevgilim,
hep böyle!..
içimdeki çocuğa,
ömür boyu burs bağlamış gibi duruyor,
saçların böyle!..
saçlarını diyorum,

hiç kesme olur mu,
kesilmesin çocuğun bursu!..



Mahmut Turan

MADDELER HALİNDE KEŞKELER

bu sabah,
bir kâğıt kalem alıp,
keşkelerimi sıraladım maddeler halinde...
sen yine,
sırayı bozup en öne geçtin...
çünkü biliyordun,
sana rest çekemem ben...
çünkü biliyordun,
kalbim koz olarak elinde!..
yüzüm kaskatı kesildi seni en önde görünce,
rengim uçtu hemen,
gözlerim maddenin sıvı haline geçti!..
aşk olsun sevgilim,
aşk olsun!..
sırayı bozdun da,
sanki eline ne geçti?..
artık,
akşama kadar keşke der dururum ben!..
dediğim laf olur muhtemelen,
durduğum kabahat!..
aklım seferi sayılır bu durumda,
git gel yapar maziye,
acemi bir şoför yönetiminde...
mazi dediğin bir dünya yol,
mazi dediğin uzun bir hat!..
usul usul dökülür her yanım sonra,
sarbenisi yüksek bir battaniye altında...
usul erkan bilirim ben az çok,
usul usul dökülürüm iki yaşlı göz denetiminde!..


Mahmut Turan

2 Mayıs 2020 Cumartesi

BİR SEPET UMUT

sevgilim,
zor bir dönemden geçiyorum!..
bak saat kaç olmuş,
daha ağzıma bir lokma koymuş değilim,
yanılmıyorsam onuncu sigaramı içiyorum!..
akşama kadar endişe taşıyorum,
dinlenmeye fırsatım yok!..
yıkıldı kat kat hayallerim,
yeni kat çıkmaya ruhsatım yok!..
bıraktım keşkeleri,
bıraktım acabaları...
hiçbir şekilde işe yaramıyor,
hiçbir şekil ikna çabaları!..
bu mektubu da,
zor şartlar altında,
çok düşündüm de öyle yazdım!..
zor şartlar,
üstüme devrilecek diye,
bitirene kadar öleyazdım!..
yaşam kaynaklarım tükendi,
umudum yitmek üzere,
inancım kıt!..
sizin kapıya geleyim de,
anan baban hayrına,
bana balkondan bir sepet umut sarkıt!..
evde sepet yoksa,
bir kucak dolusu sevgi de olur,
ben onla da yetinirim!..
beni sen çağırmışsın gibi yap ama,
ben sizinkilerin yanında utanırım!..



Mahmut Turan

KENDİMDEN BİLİYORUM

kim demiş,
insan tekrar dirilmez,
öldükten sonra?..
sevgilim,
sevgilim!
ben kaç defa,
öldüm öldüm dirildim,
sen gittikten sonra!..



Mahmut Turan