30 Kasım 2016 Çarşamba

HAKİM BEY

at izi, 
it izi... 
gören, 
karıştırır bizi...
kim amele,
kim bey? 
de hele, 
hakim bey!..

Mahmut Turan

DÜNYA AHİRET ACIM OLSUN

tadım yok, 
tuzum yok. 
adım atacak, 
dizim yok. 
ocağım söndü, 
közüm yok. 
ayranım kabardı, 
sözüm yok. 
sıkıntı var, 
çözüm yok. 
artık, 
bir şeyde, 
gözüm yok. 
bundan böyle her gördüğüm,
dünya ahiret, 
acım olsun!..

Mahmut Turan

AKSİ LANET ÖZLEMİŞ

akşam ezanı okundu, 
birazdan aklıma gelirsin...
birazdan bir ağlama tutar beni. 
keyfim kaçar benden, 
kahyam satar beni...
böyle yalnız, 
böyle bir başıma...
ruhumda bir fırtına çıkar. 
dünyayla bağım kopar,
kapanırım ulaşıma...
ortalığı velveleye veririm,
canıma kastederim...
bir şiirle bileklerimi keserim sonra, 
bir sigarayla kendimi zehirlerim...
hiç çekilmem birazdan. 
aksi, 
lanet,
özlemiş...

Mahmut Turan

İBRAHİM KIRILACAĞINA

sen yine de, 
doğru söyle reis!
dünya dokuz köyden mi ibaret? 
İbrahim kırılacağına, 
putlar kırılsın...
hem, 
eski köylerde,
çocuk bile yetişmiyor artık. 
sen çocuklara, 
yeni köyler imar et!..



Mahmut Turan

İTLİĞE LÜZUM YOK

köpek gibi seviyorum dedi adam,
itliğe lüzum yok dedi kadın... 
hayvanca konuştular.
insanca ayrıldılar...



Mahmut Turan

BELKİ DE BU SON BAHAR

biraz tut kendini gözlerim, 
yaşını denk al!..

bu ne yeis,
bu ne hal?..
tadını kaçırma mevsimin, 
tadını çıkar...
belki de, 
bu sefer,
doğru söylüyor yalancı çoban. 
kim bilir, 
belki de, 
gerçekten,
bu son bahar...



Mahmut Turan

EYLÜL GELDİ

eylül geldi.
bohçasında bir ton şey var,
yanında saz ekibi...
yorgun görünüyor.
yorulur tabi.
kolay mı,
üç ay yaz takibi?
eylül geldi.
yazlıklarda veda havası...
yaz aşıkları ayrıldı.
hüzünler güz boyu...
eylül geldi.
gururla gelmiş.
mevsim kapatmış,
mevsim açmış...
eylül geldi.
herkese bir haller olmuş.
ağaçların dip boyası gelmiş.
yeşilde bir telaş bir telaş...
bulutlar ısınır hava sahasında.
rüzgarda iktidar pazarlığı.
güneş tribe giriyor.
gündüzde kilo kaybı,
gece yağmur içse yarıyor.
gökte gürültü var,
bir curcuna bir curcuna...
eylül geldi.
gölgede değer kaybı,
açılarda eğilme var.
cırcır böceklerinde çıt yok.
yılanlar gömlek değiştirir.
denizde sezon finali,
balıkçılar vira bismillah...
kadınlar kışa hazırlanıyor.
balkonda kurutmalık asılır,
küplerde tevek basılır.
sonbahara bak hele.
eylül gelmiş ya,
nasıl da kasılır...
eylül konuşuyor.
eylüle bir alkış.
tedarikli olun diyor,
önümüz kış!..

Mahmut Turan

KOMBİN

en güzel kombin;
senin adınla, 
benim soyadımın, 
yan yana gelmesiyle olacak. 
herkes çok yakıştıracak,
havamız olacak...

Mahmut Turan

AĞIR İŞ

ne iş yapıyorsun dedi,
kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum dedim…
o nasıl iş dedi,
ağır iş dedim…
hiç anlamam dedi,
biliyorum dedim...
o an,
üçüncü odasına da kilit vurdum kalbimin,
kaldı tek bir oda...
tek odanın içinde,
kalbim teklemeye başladı...
tek başıma,
oracıkta ölürüm sandım da...
kurban olduğum Allah,
yine beni esirgedi ve bağışladı...


Mahmut Turan

AH REİS!

ah reis! 
ah dostum! 
ah olsaydın şimdi;
fuzuli'den girer, 
kışla'dan çıkardık. 
gazi'de çay içer, 
ertan'da simit yerdik. 
yine kırmızıda geçer, 
hadi acele ederdik. 
kahveye giderdik sonra, 
karede ayak olurduk. 
bir şeyler yapardık işte...
muzo'ya salça olur, 
hülya'ya yazılırdık...
ama olmadın;
damardan girdik, 
zıvanadan çıktık...
paramparça olduk, 
kötü bozulduk...

Mahmut Turan

BİR DENİZ YOLCULUĞU

bir deniz yolculuğuydu bizimkisi.
yola çıkarken yaralıydık ama.
ellerimiz kan,
ayaklarımız irindi...
inceden sızıyordu,
yaramız çok derindi...
az gittik,
uz gittik...
bir limanda sustuk.
bir limanda,
ana avrat düz gittik...
deniz bitti, 
kara göründü. 
gücümüz tükenmişti.
karaya çıkamadık, 
kıyıya vurduk... 
bir süre suda, 
bir süre kıyıda durduk...
sabah kuşları, 
akşam balıkları doyurduk...
yüzümüz tutmadı,
lakin suç bizdeydi. 
hesabını, 
ne dalgalara, 
ne denizcilere sorduk...
özrümüz büyüktü, 
kabahatimizle öldük...

Mahmut Turan

AŞKA VAKTİM YOK

aşka vaktim yok benim. 
işim başımdan aşkın, 
başım işime alışkın...
mutlu bir yarın üstünde çalışıyorum. 
bir yarın ki;
sabahları sıcak ekmek yiyecek yoksullar. 
çocuklar çocukluğunu, 
büyükler insanca yaşayacak...
evlere et girecek, 
ete baharat...
ülkeye barış gelecek sonra. 
geleceğe umut...
yirmisinde ölmeyecek gençler, 
ölümler sıralı olacak...
analar ağlamayacak artık, 
analar çocuklarından önce ölecek...
aşk serbest olacak mesela, 
seven sevdiğini alacak...
ne sokak çocukları, 
ne hayat kadınları olacak...
çocukların sokağı, 
kadınların hayatı olacak...
dedim ya, 
mutlu bir yarın üstünde çalışıyorum.
geceyi telaşa verdim bile. 
sabaha güneş yetiştirmeli. 
güneş doğsun hele. 
doğarken ağlamıyorsa kimse, 
o iş oldu bil. 
o zaman gel, 
bir ömür sevişelim!..

Mahmut Turan

VARSIN KOKMASIN MENEKŞE

kokması şart mı?
varsın kokmasın menekşe.
belki,
rengini seviyorum ben,
belki şeklini...
çiçek ayırmam ki ben. 
fikrimce, 
mademki çiçek,
o çiçek sevilecek!..

Mahmut Turan

ACIDI Kİ!

sen konuştun,
ben altta kaldım.
acıdı ki,
canım çıktı!..



Mahmut Turan

SERT ADAM

sert bir adamdı, 
silah taşımazdı... 
kızınca,
yanına hiç yaklaşılmazdı...
kaşlarını çatar, 
dişlerini sıkardı...
dizlerini döver, 
yüzünü asardı...
belli ki, 
kavgayı çok seviyordu. 
bir ekmek kavgası vardı ki, 
sorma hele!
can havliyle, 
meşru müdafaa.
kızarmış göz, 
yorgun kafa...
ekmek konusunda, 
çok acımasızdı, 
gelmezdi hiç insafa...
belki de, 
normalde iyi biriydi.
belki
 de, 
şartlar anormaldi...

Mahmut Turan

YÜREĞİNİ BÖLÜŞSEYDİN

bak ne dedimdi!
yüreğini bölüşseydin benimle;
ikimizin de,
bir kızı vardı şimdi...



Mahmut Turan

GÜN GECEYE EVRİLİR

gün geceye evrilir. 
duvarda kum saati, 
masada rakı devrilir. 
ay gider, 
ışık körelir...
hayalin bir soğuk meze.
etrafı kolaçan, 
geçmişi geze geze, 
gözler sana çevrilir... 
kafada kayış kopar, 
dilde fren boşalır, 
Türkçe'de kaç çam varsa, 
ufak ufak devrilir...
gece de amma geniş ha! 
efkar hüküm sürer üzerinde, 
içinde adam devrilir...

Mahmut Turan

İYİYİM BEN

iyiyim ben, 
merak etme sen!..
beş duyu organım da afiyette. 
endişe duyuyorum. 
beis görüyorum. 
acıyı tadıyorum. 
hasreti kokluyorum. 
yokluğunu hissediyorum...



Mahmut Turan

ZOR BİR KADINDI

zor bir kadındı,
adam zoru seviyordu...
bağrında taş vardı kadının,
adam taşın altına elini koydu...
elini yaraladı,
derisini soydu...
sonra mı?
sonrası eline sağlık adamın.
elinden de oldu,
kadından da...
adam artık zoru sevmiyor.
zor işler için,
hiç hali de yok zaten...
kolaya kaçıyor şimdi.
geçim sıkıntısı,
ay sonu derdi...
yaşlı bir annesi var,
kendini ona verdi...
kimseye karışmıyor,
kimseyle uğraşmıyor.
ne tabancası var,
ne de sopası...
evlenmedi ama,
tüm dertlerin babası...



Mahmut Turan

ÜSTÜNE BASA BASA

üstüne basa basa, 
seviyorum dedi adam. 
üstüne çok bastı, 
kendini ezdi adam... 
kim bilir, 
belki de, 
bir intihar şekliydi bu...
kimse bir şey anlamadı. 
adam öldüğüyle kaldı, 
kadın bildiğiyle...



Mahmut Turan

BÖLÜNEREK ÇOĞALIYORUM

parça parçayım şu sıralar.
ben başka yerdeyim,
kafam başka yerde...
gözüm arkada da,
kalbim bilmiyorum şimdi nerde...
kendimi bıraktım iyice.
dış güveyinden kötüyüm,
iç güveyinden hallice...
bölünerek çoğalıyorum adeta,
tek hücreli canlıları andırıyorum...
tıbbı yanıltıyorum bölünmüş boyumla,
kendimi kandırıyorum...
küçük ihtimaller üzerinde,
büyük duruyorum...
fen bilimlerinden az çok anlayanlar bilir,
fizik kurallarına aykırı bir duruş bu...
sallanıyorum bu yüzden,
ha düştüm,
ha düşecem...
bir yandan,
yüreğim yanıyor...
bir yandan,
aklım esiyor...
ama olsun,
benim gözüm kesiyor...
parçalarımı yapıştırır,
olaydan yırtarım ben...
içime kapanırım belki,
kalıbıma sığarım...
deve güderim hiçbir iş bulamazsam,
aslan sağarım...
faturamı son güne bırakırım gıcıklık olsun diye,
ödevimi son ana...
bilmiyorum derim,
biri bir şey sorarsa bana...
bir daha da,
dünyayı bok götürse,
dokunmam suya sabuna...
su kesilsin,
sabun erisin!..
ey cümle alem,
umurum bile değilsin!..
seni artık,
hiçbir cümle içinde kullanmam ben...
ne ötesin benim için,
ne berisin...
böyle gelmiş,
böyle yürüsün!..


Mahmut Turan

KARANLIĞA BİR SİGARA YAK!

karanlığa bir sigara yak!
belki,
etrafı aydınlatamazsın ama,
en azından,
gecenin içinde,
bir canlı olduğu anlaşılır...
üstüne basılmaz,
ezilmezsin...



Mahmut Turan

YALNIZLIK BİR FAHİŞEDİR

şu yalnızlık bir fahişedir,
her gecenin koynunda...
ne arlanmaz bir şeydir, 
insan sıkılıyor yanında...



Mahmut Turan



BUNCA GÜZELLİK İÇİNDE

kalbimde sen varsın,
içim güzel...
aklımda sen varsın,
kafam güzel...
dileğimde sen varsın,
niyetim güzel...
herkesi,
her şeyi seviyorum...
insanlar güzel,
hayvanlar güzel,
çiçekler güzel...
siyah güzel sonra,
beyaz güzel,
gri güzel...
velhasıl,
dünya güzel...
ama,
itiraf edeyim...
ben,
yani çocukken karıncalar için evde toz şeker komayan ben...
ben,
yani öğrenciyken kağıdı alınma pahasına sıra arkadaşına kopya veren ben...
ben,
yani şimdi kimsenin kılına bile zarar gelsin istemeyen ben...
bunca güzellik içinde,
bazen çok kötü düşünüyorum...
mesela,
sen sokağa her çıktığında,
bütün mahalle kör olsun istiyorum...
ya da,
sen çarşıya her indiğinde,
şehrin bütün gençleri dağa çıksın istiyorum...

Mahmut Turan

BU YÜZDEN

küçükken,
evden her çıktığımda,
kimseye karışma derdi annem.
kimseye karışma ki,
kimse de sana karışmasın...
ne ben kimseye karıştım,
ne de kimse bana...
anne sözünü yanlış anladım galiba.
yalnızlığım da,
çağa çoluğa karışmamam da,
sanırım bu yüzden...



Mahmut Turan

SEN KIRILIRSAN BEN BÖLÜNÜRÜM

sen bir aynasın karşımda,
sende ben görünürüm...
sen kırılırsan eğer,

önce ben bölünürüm...

Mahmut Turan

ÇAYIM AÇIK OLSUN USTA!

Çayım açık olsun usta!
düşüncelerim yeterince demli zaten,

hayat denen bu hususta...
her rengi seviyorum ben,
sadece kırmızıdan ses etme!..
bırak,
tavşanlar da yaşasın,
bana kandan bahsetme!...



Mahmut Turan

GÖZÜNÜZÜ SEVEYİM ÇOCUKLAR

çocuklar, 
ah gıdısından öptüğüm çocuklar! 
çocuklar, 
ah gadasını aldığım çocuklar! 
sabah erken kalkın, 
uçurtmanıza birer kanca takın...
gevşetmeyin sakın,
ipleri iyice sıkın...
kara bulutlar çökmüş, 
beyaz ülkemin üzerine. 
hırsla uçurun uçurtmanızı,
kancayı bulutlara takın...
yapabilirseniz,
hepsini yere indirin.
yapamazsanız da,
kancalar delsin bulutları,
geri çekmeyin içinde bırakın!..

hoşuma gitmiyor duyduklarım. 
gök yarılsın istiyorum, 
şu gürültü dursun. 
insanım gülsün artık, 
düşmanım kudursun...


gözünüzü seveyim çocuklar!
güneşi görmezse,
çiçekler kuruyacaklar...
abiler ablalar öldüler,
size kaldı bu dava...
siz başarın bu işi;
size şekerler,
dondurmalar bedava!..

Mahmut Turan

İLLA GİDECEKSEN

illa gideceksen sevgilim;
huyuma git, 
suyuma git, 
hoşuma git!..
ama, 
bırakıp gitme ne olur!...



Mahmut Turan

ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK

ben şiddetle seviyordum,
o şiddete karşıydı...

bir nevi,
şiddetli geçimsizlik yani.

bir gün,
şiddetli bir sarsıntı oldu, 
ikimiz de yıkıldık...
o gün öldük de, 
ne zaman gömülürüz bilmiyorum...




Mahmut Turan


GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ AŞKIN

bence, 
genetiği değiştirilmiş aşkın. 
sevilen bir tuhaf, 
seven şaşkın.
kimse de yadırgamıyor, 
herkes alışkın...
kafam karma karışık, 
aklım kördüğüm... 
bir değil ki gördüğüm, 
bini aşkın...

Mahmut Turan



BUGÜN BAYRAM

bugün bayram,
içimde bir burukluk var... 
şekerler mi tatsız, 
ağzımda bir tuhaflık var... 
her şey bana boş geliyor. 
şu yollar,
gözüme ne hoş geliyor!..
düş önüme gönlüm, 
gidelim bu şehirden!..
öyle korkak, 
öyle cüretsiz...
fırsat bu fırsat diyorum,
bugün otobüsler ücretsiz...



Mahmut Turan

BELKİ BİR DÜŞTÜ

yıllardan mazi,
aylardan temmuz...
kader çevirdi bizi, 
keşişti yolumuz...
hava çok sıcaktı. 
yağmur yağmıyordu hiç,
kuraklık canımı alacaktı. 
her şeye susamıştım. 
belki de serap görmüştüm, 
onu su sanmıştım...
belki bir düştü,
belki bir efsundu... 
umudun önüne düştü. 
sevgiyle döşenmiş, 
hayali bir ev sundu...
bir melekti diyecem de, 
kanatlarından yoksundu...
tutuştuk, 
el ele yürüdük bir süre. 
emin adımlarla, 
keyfini süre süre...

kesişen yol kısadır,
bu doğal bir yasadır... 
yol bitmişti,
artık sona gelinmişti.
önce bir gök gürültüsü, 
sonra sağanak yağmur...
ahmaklık bu ya, 
ıslanınca,
ayrı yönlere kaçıştık.
bir daha da,
ne bir haber aldık, 
ne de bir yerde karşılaştık...

Mahmut Turan