TİP FAKÜLTESİ

su akıyorsa şırıl şırıl,

rüzgâr esiyorsa serin serin!..

önce Allah'ın elbette,

sonra senin eserin!..

insan senin yanındayken,

diz dövmez hayatta,

sine deşmez!..

gözlerinin bir rengi var zira,

bırak kahvenin rengine,

insan kahvenin kendisine değişmez!..

ne giysen,

yakışıyor mesela...

siyah,

beyaz,

haki!..

alt dudağın bu ayki dolunaysa,

üst dudağın bir dahaki!..

saçlarına değinmeyeyim hiç,

saçların bozulmasın!..

bir şarkı var mı ki seni söylemesin,

bir şiir var mı ki sana yazılmasın?

sen daha çok kalbimi çarparsın benim,

sen daha çok uykularımı bölersin!..

çünkü sen güzel bir Tip Fakültesi'sin,

çünkü ben kötü bir sözelciyim,

neylersin!..

Mahmut Turan

MANTIK HATASI

kedi sevdiğimi bilen herkes,

bana hayvan gibi davrandı!..

oysa,

" bütün kediler hayvandır,

bazı hayvanlar kedidir..."

bunu ben söylemiyorum,

bunu mantık söylüyor!..

benim de,

pis bir huyum var,

hatalıysa aramam!..

bir tek aramamakla yetinsem,

yine iyi!..

doğum gününü kutlamam mesela,

yakasını düzeltmem,

aç mısın diye sormam!..

çok yaşa demem hapşırsa,

bir şey uzatsa almam,

çay içmeye çağırmam!..

Mahmut Turan

OLMAYACAK DUA

biz,

olmayacak duaya,

amin diyenlerdeniz...

olacak duaya,

herkes amin der!..

Ali der,

Ayşe der,

Yasemin der!..

hem zaten,

olacak duanın,

amin'e ihtiyacı mı var?..

sen desen de olacak,

demesen de...

mesela,

ben şimdi desem ki;

" Allah'ım O geri dönsün! "

hiçbir rasyonalist,

bu duaya amin demez...

hatta,

kulak tıkar,

boş bulduğu bu sese!..

benim gibi hayalperestler amin der,

dese dese!..

görüntü versek mozaikleniriz biz,

konuşsak bipleniriz!..

zaten,

bizim gibi kaç kişi kaldı ki şunun şurasında?..

kaldı ki biz;

sahip olmak için sevmeyiz,

sevdiğimiz için sahipleniriz!..

Mahmut Turan

SUİZAN

insan birini sevince,

sanıyor ki çaycı bile ona yürüyor,

sanıyor ki simitçi bile ona yavşıyor!..

hıh,

halbuki ne yürümesi,

adamlar ekmeğinin peşinden koşuyor!..

Mahmut Turan

KARINCA DUASI

sen bakma,

benim karınca duası bile okuduğuma!..

sen gittiğinden beri,

görme kaybı yaşıyorum ben...

kırıp döküyorum her şeyi,

zarar veriyorum dokunduğuma!..

keyif süremiyorum mesela,

hüküm süremiyorum!..

bırak sonumu,

önümü bile iyi göremiyorum!..

herkes benim için,

içi çok temiz diyor!..

içime kurt düşmüş oysa,

kimse bilmiyor!..

içimi sızlatan sızlatana,

kalbimi kemiren kemirene!..

Mahmut Turan

NEDEN?

neden ağzımın tadı yok,

neden burnuma iyi kokular gelmiyor?

neden duyduklarım hiç hoş değil,

neden gözlerimin içi gülmüyor?

kimseye el etmiyorum nicedir,

kimseye ses etmiyorum!..

öldüm mü ne,

neden kimseye karşı bir şey hissetmiyorum?

nasıl böyle oldu bilmiyorum,

beş duyu organım da afiyette oysa!..

merak ediyorum sadece,

isyan değil bu,

tövbe haşa!..

hafta sonlarını iple çekerdim eskiden,

yaz tatilini halatla!..

kaç hafta sonu geçirdim,

pazartesiden farkı yok!..

bu yaz tatilini de yok say,

bunu da atla!..

günlerce Nazım okudum mesela,

defalarca Al Yazmalım'ı izledim!..

yine de kimseye hasret kalamadım,

birini özlemeyi özledim!..

neden ateş boğuyor beni,

neden su yakıyor!..

neden herkes elinde hesap makinesiyle dolaşıyor,

neden çilek yesem ağzım soğan kokuyor?

şarkı eski şarkı değil,

gazel eski gazel değil!..

gerçekten anlamıyorum,

neden hiçbir şey eskisi gibi güzel değil!..

daha söylenecek,

bir sürü şey var da!..

fazla söylenmeden,

sürüden ayrıldım Tanrı'm,

kurt kapsın beni!..

Mahmut Turan

BİLMEM Kİ

türkü mü çağırsam,

iş mi kovalasam?

canım çok sıkılıyor,

bilmem ki kendimi neyle oyalasam?

kedi mi sevsem yoksa,

bir dosta çay mı içirsem?

şaşırdım kaldım,

bilmem ki vaktimi nasıl geçirsem?

intihar mı etsem daha iyi olur,

şişe mi devirsem?

saatler ilerlemiyor bir türlü,

bilmem ki kalkıp yelkovanı elimle mi çevirsem?

Mahmut Turan

GÖZLERİM DALACAK YAŞA GELDİ

gözlerim dalacak yaşa geldi,

gelsin uzaklar şimdi,

gitsin yakınlar!..

gözlerimdeki ışığı kim söndürdüyse,

rüştümü ona ispatlayayım!..

dilerse kendimi O'tobüsün önüne atayım,

dilerse O'nuncu kattan beton zemine atlayayım!..

gözlerim dolacak yaşa da geldi,

gelsin mendiller şimdi,

gitsin peçeteler!..

yüzüm asılacak yaşa geldi mesela,

içim sızlayacak yaşa geldi!..

yaşım ortaya çıkacak ama,

saçım da beyazlayacak yaşa geldi!..

Mahmut Turan

BİR BİLSEN

ne çok seviyorum seni,

ah bir bilsen!..

mümkün olsa da,

şu sevgimi ölçebilsen!..

belki günahkâr diyeceksin bana,

belki de ahmak!..

çünkü ben senin gözlerine bakınca,

otuz iki farz birden,

otuz üçe çıkıyor!..

sevgiyle bakan gözlerin,

" insana iyi geldiğine inanmak!.."

ben senin ellerini tutunca,

tek yol devrime çıkıyor mesela,

dört yol hiç'e çıkıyor!..

ben senle konuşsam şimdi,

bütün hemşireler aynı anda sus eder!..

ben senin saçlarını okşasam ohoo,

İsrafil erkenden paydos eder!..

neyse sevgilim,

günaha girdim madem...

bir kerecik,

öpeyim mi n'edem?

Mahmut Turan

GÖZLERİM GÖZLERİNİ ÇOK SEVDİ

gözlerim gözlerini çok sevdi,

kıyamadım sevenleri ayırmaya!..

usul usul bakışıyoruz işte,

gerek yok cümle aleme duyurmaya!..

kaşların ki hilal taktiği,

kirpiklerin ki Okçular Tepesi!..

burnun Ümit Burnu mesela,

ağzın bal küpü,

boyun fizik ötesi!..

ellerini tutsam evden kaçarım diye korkuyorum,

saçların İpek Yolu zaten!..

ne zaman ki saçlarında gözlerimi gezdirsem,

karşıma dikilir basma, ipek, saten!..

nazar değmeye gözlerine,

gelincik çıkmaya,

toz girmeye!..

gözlerim gözlerini çok sevdi,

başka göz görmeye!..

Mahmut Turan

EYLÜL DE YAKLAŞTI

eylül de yaklaştı,

eylül en fazla otuz çeker ama!..

sayılı gün çabuk geçer bilirim,

pek koymaz adama!..

ben çok çektim ama bugüne kadar,

daha da çekerim muhtemelen!..

çektiklerimi senin kapına yığsam,

yaz günü evde mahsur kalırsın!..

Türk Telekom'un altyapısına da aşk olsun,

seni bana bağlayamadı halen!..

özle özle,

canım gitti!..

sevdiğim,

sevdiğim sen söyle!..

bu sevilenlerin,

hepsi mi böyle?..

babam da,

bir gitti,

pir gitti!..

Mahmut Turan

BİR YOL HİKÂYESİ

kalın bir kitap gibi,

başımı koltuğumun altına alıp,

yürüdüm yol boyu!..

titreyen bacakla yürüdüm,

ağrıyan belle!..

omzumdaki yükle yürüdüm,

boynumdaki veballe!..

ki benim kafam,

kitaptan daha kalındır biliyorsun!..

öyle olmasa,

çekirdek bir ailem vardı şimdi,

her akşam beraber çekirdek çıtlattığım!..

acım benle geldi yine,

belam başımla beraber!..

olup bitenler tezgâh kurmuştu yol kenarında,

ne kadar zorlasam da aklım almadı!..

saatlerce,

geleceğe yürüdüm kelle koltukta,

geçmişe koştum!..

keşkelerime mikrofon tuttum yol boyu,

hayallerimle karnımdan konuştum!..

bir ışıkta pişmanlığa yakalandım,

öbüründe hıçkırığa!..

yüzüme gerçekleri vurdum,

kızardı hassas tenim!..

bir vitrin camından kendime baktım bir süre,

kendi suretimden iğrendim!..

elimi taşın altından çıkarıp,

ağrıyan başıma götürdüm...

başımdaki kavak yelleri çoktan fırtınaya dönmüş,

üzülerek öğrendim!..

ki beni bilirsin,

tez yorulurum ben,

tez acıkırım,

tez hasta olurum!..

tez güvenirim mesela,

tez inanırım,

tez ağlarım!..

Mahmut Turan

GÜNAYDIN

sende bir keramet var,

bana çok iyi geliyorsun!..

ne boş yere stres,

ne ota boka kızma!..

ne baş ağrısı inan,

ne romatizma!..

çok güzel bakıyorsun,

çok güzel gülüyorsun!..

böyle çok iyi sevgilim,

hiç bozma!..

gerçek misin,

yalan mısın?

sen benim bildiğim kadınlardan değilsin,

melek falan mısın?

sevsen de olur beni,

sevmesen de!..

ben senin bildiğin erkeklerden değilim,

yeter de artar bile,

boş bir tabak olsam kahvaltı masanda!..

biliyorum,

sigorta karşılamaz ama,

sana günaydın mesajı yazdım yine de...

unutma,

görmezden değil,

gönülden alınacak!..

Mahmut Turan

YANGINDAN İLK ÖPÜLECEK

alnı bir sahra hastanesiydi,

kaşları hilal-i ahmer!..

yanağında,

nokta şeklinde bir ben vardı...

günah olmasa,

derdim nokta nokta peygamber!..

üstünde ince bir hırka,

etrafa güzellik yayıyordu!..

şafak ondan söküyordu inan,

gün ondan ayıyordu!..

ağzını burnunu teşhir etmek istemiyorum,

etrafta ısırgan çok!..

desem ki,

saçları cumayı cumartesiye bağlıyor,

kim ne bilecek?

elleri,

ver elini dünya evi...

gözleri,

yangından ilk öpülecek!..

Mahmut Turan

KONUT DUALARI

bu aralar,

hava ısındıkça ısındı!..

bu aralar en çok istediğim,

ağustosböceği güzel bir hava çalsındı!..

yaprak da nazlanmasındı öyle,

kalkıp rüzgârla oynasındı!..

biri kafamı dağıtsındı bir de,

biri aklımı başıma devşirsindi!..

annem dut pestili yapsındı mesela,

komşum hedik pişirsindi!..

beyaz orkidem bir kere daha açsındı,

mavi gömleğim bana bu sene de olsundu!..

sevdiğim gelip beni öpsündü son olarak,

sevmediğim gidip bir yerde ölsündü!..

Tanrı'm,

sen ol dersen bunların hepsi olur!..

Tanrı'm serseriyim ama it değilim,

Tanrı'm n' olur!..

Mahmut Turan

BİLEYDİM

bu sabah,

tüpün altını yakarken,

son kahvaltımız geldi aklıma!..

tekli masamda,

kalbim tekleye tekleye,

ben bir simit yedim iki bardak çayla,

içim içimi kuru kuru yedi!..

simit yedim ama adı simit,

kendi helvamı yedim bir bakıma!..

bileydim,

ah bileydim o son kahvaltımız!..

ben o kahvaltıyı,

n'eder n'eder uzatmaz mıydım?

yemişim lan diyeti,

bir ekmek fazla yemez miydim mesela,

çayımı soğutup soğutup içmez miydim?

zeytini taca atardım kesin,

reçeli yokuşa sürerdim!..

kahvaltının ortasında bir sigara yakıp,

çingene keyfi yapardım belki de!..

kahvaltının sonunda bir kahve içip,

krallara nazire yapardım tabii ki de!..

benim zaten ferasetim bağlanmış,

ben şimdiye kadar neyi önceden bildim ki?

ne boşuna çaba harca,

ne kendini yor!..

hep sonradan,

hep sonradan diyor ya Ahmet abi,

işte onu benim için diyor!..

ah ah!

insan bilse bir şeyi son defa yaptığını,

o son bir şeyi öyle mi yapardı?

mesela sen,

bileydin o senin son evcilik oyunun,

o bez bebeği o kanepenin üstüne öyle mi atardın?

Mahmut Turan

KAHVECİ ABİ

makarnanın,

akünün bile mutlu olduğu bir ülkede...

bizim yüzümüz niye hiç gülmüyor kahveci abi,

hele bir de?

biz ki,

kalbi yumruğundan büyük adamlarız...

bir gün endişe taşımasak,

inan ki hamlarız!..

doluya koysak almıyor,

boşa koysak dolmuyor!..

sen kendin gördün,

sabahtan beri oynuyoruz,

sahte okey bile gelmiyor!..

yancıya sordum dedi sen rızkını yemişsin,

anneme sordum dedi sen bir kurşun döktür!..

neyse abi sen yaz yine,

Allah büyüktür!..

Mahmut Turan