özlemek nedir,biliyor musun?..tonla uykun var ama,gram uyuyamıyorsun!..ya da,
gözlerinin rengi mavi ama...
annenden başka,
herkes kırmızı biliyor!..
insan olduk,hiç gülmedik biz,hep acı çektik!..keşke sen,bir hanımeli olsaydın anne!..
şimdi,
kardeşimle ben,
üzerinde birer çiçektik!..
şu akşamsefası da,
cana çok yakın mesela!..
akşamsefası da kabulümdü,
sefamız olurdu bari!..
bu şartlar altında,yan yana gelemez ikisi...say ki,kadında nefes darlığı var,adam sigara tiryakisi!..
ilerde şartlar değişir mi,
geride kimse bilmiyor!..
kalbim çok istiyor da,
aklım hiç ihtimal vermiyor!..
cimri,
halden anlamaz,
pisliğin teki aklım!..
oysa,
büssürü de ihtimali var!..
baksana,
kafamın içi tıklım tıklım!..
senşu ellerimi tut da,benbiraz keyif alayım!..bugün pazar,
lazım olur...
seviyor mu,sevmiyor mu gibi çocukça sorular değil...artık,çalışmadığı yerlerden,büyükçe sorular soruyorum papatyalara...
mesela ;
bu iç sıkıntım geçecek mi diyorum,
geçmeyecek mi?..
bu yaralarım iyileşecek mi bir gün,
iyileşmeyecek mi?..
ya da,
ben akıllanacak mıyım,
akıllanmayacak mıyım?..
gibi,
gibi,
gibi sorular...
çalışmadığı yerlerden sorular sorduğum için,
haliyle bu tip sorular papatyaları zorlar...
o yan etti,
bu yan etti derken...
bir bakıyorum,
yaprak bitmiş,
çıplak kalmış papatyanın sapı...
tamam diyorum,
ben cevabımı aldım tamam!..
sap sap bir bakışları var,
anlatamam!..
bir sap,
bir sapa nasıl bakarsa,
öyle işte!..
kollarım yeterince güçlendiği gün,dünyanın dikkatini çekeceğim elbet!..kör dilenci de görecek bunu,Sağır Sultan da duyacak!..öyle saman alevi gibi değil,
böyle ilelebet!..
baykuş olduğu yere tüneyecek beni görünce,
kurt dolunaya karşı uluyacak!..
kanguru önünü ilikleyecek ben geçince,
papağan ismimi ağzına dolayacak!..
düşmanlarım beni sindirecek örneğin,
dostlarım beni soluyacak!..
şimdilik,
hiçbir işe yaramıyor,
hiçbir işe yetişemiyor olabilirim...
çünkü içimdeki çocuk,
henüz göğsümün hizasında...
az dur hele,
kilosu biraz artsın da çocuğun,
boyu biraz uzasın da!..
inan bana,
evrende düzeni değiştirecek bu çocuk,
memlekette iklimi!..
bir anneme karşı tavrımı değiştiremeyecek,
bir seni sevme şeklimi!..
ne yani,
dünyanın en güçlüsü oldum diye...
annemin karşısında boynumu bükmeyeyim mi,
seni boynundan öpmeyeyim mi bundan böyle?..
bize yakışır mı böyle şeyler?..
sevdiğim,
sevdiğim sen söyle!..
sen aklıma gelince,yıkanmamış bir ateş,henüz yıkanmış başıma,çıkma teklif ediyor...her ne kadar,
annem rıza göstermese de...
bazen bir yatakta görüyorum ikisini,
bazen bir masada...
kendi kendime diyorum,
hay benim eşek kafam!..
kendini ateşe atmak değil de,
ya nedir bu?..
bazı insanlar vardır,uzaktan bakınca bir çınarı andırırlar...siretiyle değil de,suratıyla adamı kandırırlar...kimi telefonumuza kayıtlıdır bu tiplerin,
kimi hesabımıza ekli...
biraz yakından bakınca,
yok lan yok diyorsunuz ne çınarı!..
bu düpedüz,
maydanozun gelişmiş şekli!..