YOLCU

kalbimi kanatıp,

yola koyuldu...

tam yolcu ederken,

kan tuttu bayıldı!..

ah ettim,

vah ettim derken...

suya tuttum,

soğan koklattım ayıldı!..

ne sitem ettim kıyıp da,

ne kızdım!..

kendine gelir gelmez,

ne dese iyi?

sen kanamasaydın,

ben bayılmazdım!..

Mahmut Turan

BANA BİR AKIL VER

geçen,

baktım tek başına oturuyor,

gittim oturdum masasına!..

yok hayır,

yanına değil,

göz hizasına!..

"çay içer misin?" dedim,

"çay elimde ya görmüyor musun?" dedi...

dedim,

"ben senin gözlerine bakmaktan,

ellerini mi görüyorum Allah aşkına?"

kendime küçük bardak bir çay söyledim sonra,

ona battal boy bir söz:

dedim,

"aklım gözlerinde kalmış,

bana bir akıl ver!.."

Mahmut Turan

CAHİLLİĞİME VER

ellerini tutunca,

tedbiri elden bıraktım ben...

haliyle,

aşka düştüm sonra...

alttan al,

cahilliğime ver...

dudağındaki kıvrımı,

yanağındaki çukuru öngöremedim!..

gözlerin diyorum,

ne kadar da fırsat eşitliğine aykırı...

o bu girdi,

ben giremedim!..

Mahmut Turan

SOFRALIK ŞİİR

aynı sofradaydık,

ben ona ekmeğimi böldüm,

o bana tuzluğu uzatmadı!..

ki ben makarnayı bile ekmekle yerim,

ki onda yüksek tansiyon var!..

olsun ama,

aynı sofraya oturduk ya,

o da yeter...

tuz ihtiyacımı,

gözyaşımla da karşılarım ben,

hem o daha doğal!..

Mahmut Turan

İNŞİRAH

sakallarıma düşen beyaz kıllar,

gençliğime başkaldırıyor!..

siyahlar geri çekiliyor,

beyazlar hunharca bir şekilde saldırıyor!..

nefsi müdafaa babında,

makas çekiyorum can havliyle...

biri yere düşmeden,

öbürü bayrağı devralıyor!..

biri ömrümün biten kısmını hesaplıyor hemen,

biri geri kalanını ölçüyor!..

aslında,

sakalımdaki siyah kıllar beyazlardan daha çok da,

yine de moralim bozuluyor işte!..

gerçi,

Amerika'da da siyahlar daha fazla ama,

beyazların sözü geçiyor!..

hırsımdan,

pencereyi açıp ilk gördüğüm kişiye,

ağız dolusu küfretmek istiyorum!..

annemin gözyaşına hürmeten,

içimdeki anarşiste sus diyorum!..

çok geçmiyor,

efendiliğimin mükâfatı olarak,

kalbime bir İnşirah iniyor...

olsun lan diyorum kendi kendime,

sakalın beyazlayacak kadar yaşamışsın en azından...

haline şükret,

sakalları çıkmadan ölen çocuklar var!..

ya da ne bileyim,

sakalların beyazlamışsa,

demek ki erkeksin...

ya bir kadın olsaydın,

ya bir yere uğramak isterken tecavüze uğrasaydın!..

ya da öküzün biri sana gönül verseydi,

yerine de canını alsaydı!..

tekmeler mesela,

tokatlar,

küfürler!..

tövbe yarabbim,

Allah'ım beni esirgeyip bağışladığın için sonsuz teşekkürler!..

Mahmut Turan

İLAHİ SEVGİLİM

sen yanımda olunca,

bende bir havalar bir havalar!..

gören de,

benim tezgâhımdan çıkmış sanacak,

küçük dağlar,

düz ovalar!..

ilahi sevgilim!

sen adamı dinden çıkarır,

şirke sokarsın!..

biliyorsun,

ben çok inançlı biriyimdir...

yatağımı kıbleye doğru sererim hep,

her gece uyumadan önce dua ederim!..

sık sık sadaka veririm mesela,

üç haftada bir cumaya giderim!..

neyse sevgilim,

üç cemre yetmedi beni ısıtmaya,

biraz daha üstüme düşer misin?..

canım acayip şımarmak istiyor,

bütün farkındalıkları da bu yaratmış desinler!..

Mahmut Turan

SÖZLÜ İMTİHAN

gözlerimin içine bakmadı bir gün,

ellerimi tutmadı!..

ben saçlarımı yolarken,

o kılını bile kıpırdatmadı!..

kıyıp da iğneyi batırmadım yine de,

oysa her yerim çuvaldız izi!..

kaç promil uzaktan baktım da her gece,

bir türlü çift göremedim ikimizi!..

her sabah yeni bir umutla,

insafa gelir sandım!..

bir sonraki sabahı sebatla,

beklemekten usandım!..

beni en çok yoran da,

onunla konuşmaya çalıştığım andı!..

bana göre ağır bir işti bu,

Tanrı'ya göre sözlü bir imtihandı!..

şivem yetmedi melalimi anlatmaya,

lehçem yetmedi!..

iyi Kürtçe'm yetmedi mesela,

güzel Türkçe'm yetmedi!..

ne nimetler teptim peşinden koşarken,

ne fırsatlar kaçırdım!..

bir kere bana gülümseseydi her şeye rağmen,

bu bahar kayısılar yerine ben çiçek açardım!..

Mahmut Turan

TRİBÜN

sırf,

sen beni izliyorsun diye,

ben hep tribüne oynadım...

kaybedince,

takımdan attılar beni...

şimdi,

bir başıma,

sefilleri oynuyorum...

öyle ruhsuz,

öyle hissiz!..

kendi evimde,

seyircisiz!..

Mahmut Turan

BENİM SEVDİĞİM KIZ

benim sevdiğim kız,

tül perdesine gelinlik diye sarılırdı...

benim sevdiğim kız,

sosyal arkadaşlarına değil,

kapı komşusuna sorulurdu!..

benim sevdiğim kız,

ne yüksek topuklu giyerdi,

ne mini etek...

benim sevdiğim kızın makyajı akmazdı mesela,

nezle olunca burnu akardı bir tek!..

ilacımdı o benim,

ekmeğimdi,

aşımdı...

sahi,

benim sevdiğim şirin bir kız vardı,

nerede o şimdi?..

Mahmut Turan

GÜVERCİN

bir güvercinim olsa,

bal küpüne daldırıp uçururdum...

ki her kanat çırptığında,

ki üstüne bal damlasın...

savaştan,

hastalıktan,

yokluktan,

ağzı yanmış çocukların!..

bir güvercinim yok ama,

bütün güvercinlerin ödü kopmuş...

hıh,

gel de duygusala bağlama!..

Mahmut Turan