28 Eylül 2019 Cumartesi

DÜNYANIN ŞEKLİ

itiraf etmek gerekirse,
yanağındaki çukuru gördüğümden beri,
dünyanın düz bir tepsi şeklinde olduğuna,
kesinlikle inanmıyorum ben...
dünya yay şeklinde deselerdi,
inanırdım bak,
kaşların öyle çünkü!..
ok gibi dense de eyvallah,
e kirpiklerin öyle çünkü!..
şimdi,
kimse kalkıp dünya yuvarlak demesin bana,
lafı koydum mu oturturum!..
dünya yuvarlaksa eğer,
sen niye uzun incesin?..
bir dünya laf saydırmasınlar bana,
sayılarla aram yok benim...
ben bir dünya biliyorum,
o da sensin!..



Mahmut Turan

21 Eylül 2019 Cumartesi

DÖRT EL

ellerini,
ellerimin üstüne koy,
hayata dört elle sarılayım...
benimkiler,
tek başına yetmiyor!..
ah hiç tadım tuzum yok benim,
ah hiçbir işim yolunda gitmiyor!..
yaramı sar mesela,
acımı dindir...
ah huzursuzum epeydir,
ah uykusuzum kaç gündür!..



Mahmut Turan

BU SAATTEN SONRA

"bu saatten sonra"
diye bir söz var...
vuruculuk konusunda,
üstüne söz tanımıyorum...
silahın ağzından çıkmış gibi,
kitabın ortasından!..
dünü vuruyor,
bugünü vuruyor,
yarını vuruyor!..
geldiği yer belli de,
gittiği yer belli olmuyor...
kimini kalbinden yaralıyor,
kimini kafatasından!..
"bu saatten sonra"
diye bir söz duyarsanız...
demem o ki,
bu saatten sonra,
saat falan takmayın!..
bu saatten sonra,
saate ihtiyacınız kalmayacak çünkü...


Mahmut Turan

8 Eylül 2019 Pazar

HAYIRSIZ SABAHLAR

bu sabah da,
erkenden uyandım...
kuş sesleriyle değil tabii ki!
baş ağrısıyla,
mide bulantısıyla...
uyanır uyanmaz,
ecza dolabına dayandım!..
sigara içtim bir şey yemeden,
çay içtim fazlasıyla!..
gözlerim kan çanağı,
içinde çanak çömlek patlıyor...
boğazımda sabah trafiği var,
bir lokma bir şey geçmiyor...
bir planım yok bugün için,
aklımda yarım yamalak bir rüya...
hıh,
uyanır uyanmaz,
rüyamın anlamını anneme soracaktım güya!..
bu saatte,
mışıl mışıl uyuyorsundur sen şimdi...
ya da çoktan uyandın da,
yataktan çıkamıyorsun bir türlü...
bunlar bir ihtimal tabii ki!
belki ben yanılıyorumdur,
belki seni de uyku tutmadı,
belki sen de doğru dürüst uyumadın...
belki de benden daha betersin de,
benim gibi kimseye duyurmadın!..
ne bileyim işte!
belki kaz ayaklarına krem giydiriyorsun,
belki ojeni kazıyorsun...
belki de,
sabah haberlerini izliyorsun...
en çok da,
cinayete kurban giden kadın haberlerine,
ve sigaraya gelen zamlara kızıyorsun!..
şimdi ne yaptığını,
tam olarak bilmiyorum ama...
şunu iyi biliyorum;
aç karnına özlemek,
hiç iyi gelmiyor adama!..
Mahmut Turan


6 Eylül 2019 Cuma

BAŞARAMADIK

hayat güzel bir oyundu da,
biz çok pis yenildik!..
siz kazanmadınız ama,
biz kaybettik!..
başarabilseydik eğer,
şimdi sizin yerinizde biz vardık...
lâkin,
başarıya giden yolda harami vardı,
götü zor kurtardık!..



Mahmut Turan

AZ EDİM

yanakların diyorum,
az edim ısıram gibi!..

Mahmut Turan

TIRNAK İÇİNDE

zamanında bağlandığım,
şimdi bağımı kestiğim...
yani,
zamanında konuştuğum,
şimdi küstüğüm insanları,
kesilmiş tırnaklara benzetirim ben hep...
teşbihte hata var mı,
yok mu bilmiyorum...
ben yaptım,
oldu ama...
tırnaklara da
bakım yaparız,
süsleriz,
koruruz...
yeri gelir,
ekmeğe süreriz onları,
yeri gelir,
ağzımıza değdiririz...
yeri gider,
gün gelir sonra...
kesip atarız hiç gocunmadan,
çünkü kesilmesi gerekmiştir...
sonra mı?
sonra kendi tırnaklarımızdan iğreniriz...
tırnaklarınızı kestikten bir gün sonra,
halının üstünde bir görün hele!..
ne demek istedim,
o zaman anlarsınız...

Mahmut Turan

3 Eylül 2019 Salı

SON BAHAR

son gemi,
son otobüs,
son tren gibi...
son bahar da geldi,
sen gelmedin yine...
artık,
çiçekçi dükkânları mezarlık gibi gelir bana,
kuş sesleri siren gibi!..
sittin sene iyileşmez bence,
bu gönül yarası...
ben diyeyim şir-i pençe,
sen de kangren gibi!..
sonunda kavuşmak yok,
ucunda ölüm var evet!..
özlem var,
sitem var,
hüzün var...
kim bilir,
belki de bu seferki,
benim için gerçekten son bahar...



Mahmut Turan

1 Eylül 2019 Pazar

GÜZ KIRPMASI

sen aklıma geliyorsun,
içimdeki ölü sayısı yüze çıkıyor!..
bulduğun yüze,
bulup da vermediğin yüze!..
yüz diyorum,
dile kolay!..
başım bu yüzden eğiliyor,
ateşim bu yüzden yükseliyor!..
ellerim bu yüzden titriyor işte,
gözlerim bu yüzden çiseliyor!..
sonra,
sen aklımdan gidiyorsun,
yerine eylül geliyor!..
mevsim güz kırpıyor bana,
rüzgâr bakmamı engelliyor!..
keder inceliyor gitgide,
hüzün kendini iyice salıyor!..
geceler ben çektikçe uzuyor mesela,
günler umut kestikçe kısalıyor!..
Mahmut Turan


ANNEME SAKLANDIM

yılan vardı, 
çıyan vardı...
bağrımı delen vardı,
gözümü oyan vardı...
bir güzel temizlendim,
bir güzel paklandım...
dünya korunaksız dedim,
anneme saklandım...



Mahmut Turan