İŞTAHIM YOK

neden,
az yemek yiyorsun diyorlar,
iştahım yok deyip geçiyorum...
gerçek şu ki;
kursağım hevesle dolu,
yemeğe yer kalmıyor...
altı üstü,
bir kursak...
sonra kan kusarız,
daha fazla zorlarsak...

Mahmut Turan

İYİLİK

"ne var ne yok?" dedi,
iyilik dedim...
bir kızarmış gözlerime baktı,
bir sararmış parmaklarıma baktı!..
iyi olduğuma,
inanmamış olacak ki...
çıkardı,
bir sigara yaktı!..

yanımda kaldığı süre içerisinde,
saçlarıyla oynamadı hiç,
telefonuyla uğraşmadı!..
anladım ki,
tarihte ilk defa,
bir iyilik yerine ulaşmadı!..

Mahmut Turan

FAZLA SİLGİSİ OLAN VAR MI?

ben ne zaman,
yaşımı hesaplamaya kalksam,
yüz'ün üstünde çıkıyorum hep...
minyon tipli biri olsam,
yüz'ün üstündeyim de,
yaşımı göstermiyorum diyeceğim...
yok hayır,
minyon tipli de değilim,
tipsizim hatta!..
gittiğim yol mu yanlış acaba,
bende mi var bir hata?..

ben,
bir yerlerde yanlış yapıyorum ama nerde?..
şu canımı sıksa,
şu ömrümü yese...
şu şunu götürse,
şu şuna bölünse...
şuna fazla değer verdim,
şunun günahını aldım...
tamam tamam,
buldum buldum!..
bu yaşların,
bir kısmı gözyaşları,
bir kısmı aldanışlar...
yanlışlarımı sileceğim,
fazla silgisi olan var mı arkadaşlar?..

Mahmut Turan

BEDDUA

adam,

lambada titreyen alevin

üşüdüğünü görmüş de...

kadın,

gözü önündeki yüreğin

yandığını görmemiş!..

yazık da mı dememiş,

günah da mı dememiş,

ayıp da mı dememiş?..

ekmek bulamayasıca,

çay içemeyesice,

şiir okuyamayasıca!..

Mahmut Turan

BEN Mİ ?

fani bir kulum ben,

baki değilim...

içim dışım birdir benim,

iki değilim...

helale haram doldurmam,

saki değilim...

dostlarımın hamalıyım ben,

yükü değilim...

zakkum'un dibindeyim ancak,

kökü değilim...

kurnazlık nedir bilmem hiç,

tilki değilim...

Anadolu çocuğuyum ben de,

tiki değilim...

aynı ırmağın akışına ölürüm,

öteki değilim...

Mahmut Turan

BİR ŞARTLA AMA

hadi,
sevgilin olamadım senin...
keşke,
odanın kapısı olsaydım en azından...
odana her girip çıktığında,
kolumu tutardın benim!..
bir şartla ama,
kapıyı ayağınla örtmek yok!..

ya da ne bileyim,
odandaki ayna falan işte...
karşıma geçerdin her gün,
saatlerce bana bakardın...
saçını benim karşımda tarardın mesela,
rujunu benim karşımda sürerdin,
kolyeni benim karşımda takardın!..
bir şartla ama,
öyle çok süslenip püslenip,
aynayı çatlatmak yok!..
zaten,
kırılgan bir adamım ben,
bilirsin...

beline doladığın kemer mi olsam acaba,
yüzünü sildiğin havlu mu?..
ya da,
dur dur!..
ben en iyisi,
çayını içtiğin bardak olayım...
hem böylece,
daha çok yaklaşmış olurum sana...
önünde durayım hep,
çayın bittikçe dolayım...
bir şartla ama,
dudak payımı unutmak yok!..

Mahmut Turan

BEDAVA DONDURMA

seni seviyorum, diyemezdim de... bedava çıkan dondurmaları, ona verirdim hep kendim yemezdim de...

Mahmut Turan

AH

ah dedim!

ah,

dilimize Farsça'dan geçmiştir dedi...

Farsça'yı bilmem ki dedim,

bana senden geçti...

Farsça sustu sonra,

Türkçe bozuldu...

Mahmut Turan

BENİM İÇİN ŞİİR

senin için şiir nedir dedi,
geçenlerde birisi...
benim için şiir,
hayata bir itiraz dilekçesidir dedim,
geldi gerisi!..
fazla acıdan,
fazla hasretten,
fazla sıkıntıdan karnımın şiştiği zamanlar oluyor...
böyle zamanlarda şiir yazarak,
şişen karnımda kalemle birkaç delik açıyorum,
nefes almam daha kolay oluyor!..
bir de dedim,
benim için şiir...
yerdekilere cevaptır,
göktekilere sorudur...
yârimden aldığım yaradır mesela,
annemden aldığım darp raporudur!..

Mahmut Turan

ÇANLAR BENİM İÇİN ÇALIYOR

sen beni,
annem varken öksüz bıraktın,
babam varken yetim!..
aynı çocuğun üstünü örtelim,
aynı balkona çamaşır serelim istedim...
kötü değildi ki,
kötü değildi ki benim niyetim!..

pazara çıkardım ne hevesle,
çarşıya inerdim!..
ben önceden saç baş dağınık mı gezerdim böyle,
ben önceden ütüsüz gömlek mi giyerdim?..

kahve falıma kim baksa,
yüreğin fena halde kabarmış diyor!..
bu yürek kabarması,
üzümlü keklerin kabarması gibi,
güzel bir şey değil ki sevgilim...
bin derde davetiye çıkarıyor,
bin dert birden davete icabet ediyor!..

seni düşünürken,
kaç defa boğulma tehlikesi geçirdim içtiğim çayda!..
her defasında,
çayın yanındaki simitler yetişti imdada!..

kalbim her kırıldığında,
Kandilli Rasathanesi deprem uyarısında bulunuyor!..
ezanlar kimin için okunuyor bilmiyorum,
çanlar benim için çalıyor!..

arabesk yemekler tercih ediyorum nicedir,
protest içecekler alıyorum!..
kalp atışlarım hızlandı da,
yürüme hızım aynı oranda yavaşladı!..
kiminle yola çıksam,
geride kalıyorum!..

ruhum eski bir ev eşyası gibi,
eskiciler tarafından değerinde alınan,
yeniciler tarafından burun kıvrılan!..
kalbim yumuşak bir et parçası sadece,
iç yağımla kavrulan!..

kaçan her fırsat için,
şansıma küstüm!..
kaçan her uyku için,
şahsına küstüm!..

Mahmut Turan

DOLAP SÜSÜ

sonra çıkardım kalbimi,
buzdolabının kapısına yapıştırdım...
bende boş boş duracağına,
ki bu aralar sıklıkla duruyor,
duracaksa orda dursun dedim...
hem annem sever öyle kalp şeklindeki süsleri,
bir kıyağım olsun istedim...
kalbimi buzdolabına bağışladım diye,
bir tutanak tutturdum içimdeki çocuğa,
iş resmiyete döküldü...
bugünden itibaren,
yanağımdan süzülen yaşlar,
resmi kanallardan akacak...
mutfak da,
fena bir yer değil hani,
bıçağa falan ulaşımı çok kolay!..

Mahmut Turan