yaz gelmiş,iyice anladım Tanrı'm!..sarmaşık tırmanan duvarlardan anladım,avuçlarımda terleyen dualardan anladım...asmaya kalkmış üzüm bağından anladım,
denize düşmüş karpuz kabuğundan anladım...
n'olur,
bu yaz güzel geçsin Tanrı'm!..
rızasız bahçenin gülü derilmesin mesela,
sokakta yatanın kürkü alınmasın,
Mardin Kapı şen olsun yine!..
şeker söylensin eskisi gibi,
kaymak söylensin,
bal söylensin!..
dostlarım beni hiç yalnız bırakmasın istiyorum bir de,
annem dut pestili yapsın,
sevdiğim geri dönsün son olarak!..
Tanrı'm,
oldu o zaman,
çocuklara ve güvercinlere iyi bak,
en çok da,
kimsesiz çocuklarla,
paçasız güvercinlere!..
bir tanesin sen,
çok seviliyorsun!..
iki ayrı insan,bir koltuğa sığmaz demiş hatalarımız...ne sitem ederim sana bu sebepten,ne de senden hesap sorarım...yok hayır,
hayır,
hayır...
bak,
ölümü gör sevgilim!..
sen keyifle otur lütfen,
ben iğneyle ayakta dururum!..
yanlış yolda olduğumu ben de biliyorum, yabancı levhaları ben de görüyorum...yol yanlış ama,yol çok güzel be abi!..hem manzarası güzel bu yolun, hem ben bu yolda daha rahat yürüyorum...doğru yolda kaybedersem, yanlış yolda ararım tabi!..doğru yolda köpek çok bir de,doğru yolda çıyan, doğru yolda engerek!..
neyse,ben kaçar, yolcu yolunda gerek!..
deseydim ki,seni çok seviyorum,yeriydi...yeriydi ama,
zamanı değildi...
demedim,
çünkü evlenmek üzereydi...
mutluluklar dileyip,
yolundan çekildim...
ne çelme taktım yolda,
ne tuzak kurdum...
yanmaz olur muyum,
yandım tabi!..
yandım ama,
terlemesin diye...
yandım ama,
gelinliği is kokmasın diye uzak durdum...
bilsen,
kaç dere var şimdi aramızda,
kaç nehir var!..
kendi parmaklarımla saydım,
ki parmaklarım ucu ucuna yetişti,
aramızda tam on şehir var!..
