25 Ekim 2020 Pazar

ELLER YUKARI!

her mevsim geçişinde,
nezle olurdu o...
o nezle olurdu,
onun yerine ben hapşırırdım!..
uygun adımlarla geçerken mevsim,
uygunsuz hareketlerde bulunurdu ruh halim,
ne yapacağımı şaşırırdım!..
sevgim açığa çıkardı o sırada,
çaresizliğim mevsim normallerinin üzerine!..
nane limon kaynatırdım içimdeki ateşte,
ensemde menengüç kahvesi pişirirdim!..
içmezdi hiçbirini,
bütün ısrarlarıma rağmen içmezdi!..
onun nezlesi üç dört gün sürerdi genelde,
benim hapşırmam bir ay geçmezdi!..
yan yana yüz mevsim geçişi sığacak kadar,
mesafe var şimdi aramızda!..
resmi rakamlara göre dört yüz mevsim,
kuş uçuşu bin kilometre!..
her mevsim geçişinde,
onun bu yönü aklıma gelir...
yönümü kıbleye çevirir,
gıyabında hapşırırım...
kendi yağımda kavruluyordum,
onun ateşinde yanmadan önce!..
yanık türküler ilgimi çekiyorsa,
isyan şiirleri beni suça itiyorsa...
bu yüzden işte,
hep bu yüzden!..
sevinç çocuk gelin,
üzünç müebbet!..
şairlerin ahı yerde kalmaz ama,
bir öldüren bulunur elbet!..
eller yukarı,
eller yukarı dedim arkadaşlar,
bu bir şiirdir!..

10 Ekim 2020 Cumartesi

TARALI ALAN

o,
karşımda saçlarını tarardı...
ben,
mutluluğun formülünü kullanarak,
taralı alana kaç öpücük sığar,
onu hesaplardım...
hâlâ,
saçlarını öyle güzel tarıyor mu,
bilmiyorum?..
ama ben ne zaman,
erken uyumanın hesabını yapsam,
hesap hatası yapıyorum!..

7 Ekim 2020 Çarşamba

ÜZÜM

şaraba kadar gelmişti üzüm,
geri çeviremedim inan ki!..
hem ben geri çevirseydim,
salkıma mı dönecekti sanki?..
yok desem kalacaktı,
içtim gitti!..