HABERİM YOKMUŞ GİBİ

kıt aklımla vardım,

yalan dünyanın sırrına!..

aşk mektubu verenler harcandı,

teminat mektubu verenler uğruna!..

gönül koyacak yer bulamam,

sağa sola bakınsam da!..

gözyaşlarıma hakim olamam,

kırk yıl hukuk okusam da!..

ne param var,

ne huzurum!..

haberim yokmuş gibi sık sevgilim,

ölmek için hazırım!..

Mahmut Turan

SONRA MI?

sonra ayrıldık anlayacağın,

aklım onda kaldı,

bedenim bende...

arada bir,

gelip gidiyor işte...

ya ayaküstü görüşüyoruz ama,

ya beş dakika salonda!..

bana kalırsa bırakmam da,

bana kalmıyor velayeti onda!..

dengesizliğim bu yüzden tam olarak,

bana gelip gitmeler bu yüzden!..

yüzümü neyle yıkasam da,

ayrılığın karbon ayak izi bir türlü yok olmadı!..

hevesim kendi kendine geçti de ah,

kalbimi götürmediğim doktor kalmadı!..

hüznümü halka arz ettim,

sevincim eser miktarda!..

uykum yar yarıldı da içine girdi sanki,

ne eczanede bulabildim,

ne aktarda!..

hiçbir dağılın emrine uymuyor kafam,

gerek yok cümbüşe,

gerek yok fasıla!..

en son ne zaman kahkaha attım hatırlamıyorum,

Kıbrıs'ın fethi bin beş yüz yetmiş bir mesela!..

Mahmut Turan

SENDEN ÖNCE

senden önce,

çorabımın her teki ayrı bir yerde olsa da,

keyfim yerindeydi!..

seni sevdim de ne oldu,

başım omzuna mı erdi,

elim eline mi değdi?

başımdaki kavak yelleri,

şiddetli bir fırtınaya evrildi!..

ruhum yan yattı bu fırtınada,

boyum devrildi!..

gözlerim profesyonel bir dalgıç şimdi,

maziye dalıp dalıp duruyor!..

ellerim yüzyılın yasını tutuyor,

aklım kalbime bıçakla saldırıyor!..

senden önce,

ömrüm hep bahardı!..

sahiplendiğim şarkılar vardı mesela,

göğsüme bastırdığım kitaplar vardı!..

şimdi elde var sigara,

iki bir daha üç etmiyor bende!..

hüzün ihraç fazlası da,

umut yetmiyor genelde!..

Mahmut Turan

ELİNİZE ÇAY'LIK

eteklerim zil çalıyor sizi görünce,

içimdeki çocuk teneffüse çıkıyor!..

bahar mı kanımı kaynattı benim,

yoksa bitim mi kanlandı?

ellerim daha bir güçlendi sanki,

yüzüm daha bir canlandı!..

siz mi bugün çok tatlısınız,

ben mi bugün az sigara içtim?

saçlarınız daha bir havalı bugün,

gözleriniz daha bir başka!..

gölgede üşüyelim mi beraber,

güneşte terleyelim mi?

ilerde iyi bir çift olabiliriz mesela,

ne dersiniz biraz ilerleyelim mi?

ha bu arada,

sizinle içtiğim çay da çok güzeldi,

elinize çay'lık!..

Mahmut Turan

BENİ SORMAYACAK OLURSAN

beni sormayacak olursan,

kilolarımı ve yaşımı dert etmeyi bıraktım,

yeni bir derde başladım...

düşüm başımdan aşkın her zamanki gibi,

rahatlık dizime bile gelmiyor!..

hayat ne kadar şaka yapsa da nafile,

şans bir türlü gülmüyor!..

kendimi şartlı salıverdim,

yeni bir ben şart oldu!..

daha önce yürüyerek gittiğim yerlere,

şimdi dalarak gidiyorum...

az önce sigarayı tersten yakmışım yine,

dünden beri bu dört oldu!..

nerede çekilecek bir acı var,

hemen kolları sıyırır oldum!..

telefonumda eve dön çağrıları,

peçeteye daha çok bütçe ayırır oldum!..

uzak bir gözlüğe acilen ihtiyacım var,

bazı şeyleri gözümde çok büyütüyorum!..

annemi bu dünyanın yalanlarıyla mesela,

kendimi öbür dünyanın gerçekleriyle avutuyorum!..

muhallebi yerken iki dişimi kırdım,

güzelim takım bozuldu!..

saçlar desen,

hiçbir şekle giremeyecek kadar azaldı!..

artık,

sağım solum sobe değil...

aşk diyeceksin sağın solun,

huzur diyeceksin,

tövbe değil!..

hüzün evimin köpeği sayılır,

hayallerime hiçbir dilekçede lüzum görülmüyor!..

kalbim mavi bayrak kazansa da ah,

aklıma hiç mi hiç girilmiyor!..

Mahmut Turan

SON MEKTUP

bu aksam,

seni düşünürken düşüp bayılmışım yine!..

yiğit muhtaç olmamış kuru soğana,

yok hayır!..

soğan koklatacak kimsem yok,

yoksa evde soğan alabildiğine!..

sana bu mektubu,

en düşkün halimle yazıyorum...

düşük cümleler kullanırsam,

düştüğüm luzum üzerinedir beni bağışla!..

içimde küçük ve orta ölçekli bir işletme,

durmadan senin adına bahane üretiyor...

ister yuh çek bana,

ister beni alkışla!..

bu kaçıncı kendimden geçişim bilmiyorum,

bildiğim geçiş üstünlüğü hep sende!..

ben bu gidişle,

aşırı haz'dan ceza da yerim,

gözlerindeki ışığa da yakalanırım,

sen ne dersen de!..

ah benim bu iç konuşmalarım,

her biri yurda sesleniş niteliği taşıyor!..

her ay naaşımın bir kısmını,

kurda kuşa sus payı olarak vermeyi taahhüt ettim,

eşim dostum boşuna uğraşıyor!..

seni sevmek,

seni özlemek suç madem...

ne bir rahmet oku ardımdan,

ne bir ayet-i kerime!..

ben bu dertten ölürsem,

toprak değil o zaman,

suç at üzerime!..

neyse sevgilim,

bu mevzu daha çok Ahmet Kaya götürür,

ufaktan dağılalım!..

sen ayıcığınla yat uyu istersen,

ben evle birlikte dağılırım!..

Mahmut Turan