29 Kasım 2020 Pazar

PUŞTUN ÇAYI İÇİLMEZ

kardeşim,
dostum lafları yalanmış meğer!..
kuyuya düştüğümde,
ip diye sarkıttığınız yılanmış meğer!..
geç de olsa anladım,
güç de olsa öğrendim,
hepiniz iyi niyetimi kötüye kullanmış meğer!..
yıkıldı yaslandığım duvar,
devrildi kurduğum masa!..
ben biliyorum,
ben biliyorum size ne yapacağımı da...
ah bir sevdiğim var,
ah elimi kolumu bağlamasa!..
siz yukarı tükürsen bıyıklar,
siz aşağı tükürsen sakallar!..
siz beslediğim kargalar,
siz koynumda büyüttüğüm yılanlar,
siz kurt görünümlü çakallar!..
ne sizin arabanıza binerim artık,
ne sizin türkünüzü söylerim!..
bir gidin diyorum,
bir gidin!..
kahrımdan sesim titriyor bakın,
sinirden ellerim!..
gözlerimdeki ışığı söndürdünüz,
lüzumsuz yere yanmıyordu oysa!..
ben paketi ortaya koyarken,
siz bir dal sigarayı benden esirgediniz...
yerin dibine batsın,
yerin dibine batsın adamlığınız buysa!..
herkesin duyacağı bir şekilde,
karnım zil çalarken acından!..
bir parça ekmek vermediniz be,
bir parça ekmek vermediniz ucundan!..
bir de,
bir de sözde delikanlısınız!..
siz delikanlı değil,
siz olsa olsa eli kanlısınız!..
sanmayın bir şey bilmiyor,
sanmayın daha çömez!..
yalanınız bini geçti saydım,
yanlışınız ölçülmez!..
sandalye çekmiş de bana,
çay söylemiş de...
hadi lan,
hadi ordan,
puştun çayı içilmez!..
Mahmut Turan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder