saat gecenin on ikisi,
ve ben hâlâ uyumadım Nazlıcan!..
senlik bir şey yok ama,
saat gecenin on üçü olsa kesin uyurdum!..
sahi,
sen beni gece on ikiden sonra hiç görmedin değil mi?..
görme ama,
görsen çıldırırsın!..
gece bekçileri,
sarhoşlar,
fahişeler gördü de ne oldu?..
karakollar niye çoğaldı sanıyorsun,
tımarhaneler niye doldu?..
babaannem hep derdi;
bu buzdolabını kim icat etmişse cennetlik valla!..
babaanne derdim,
bunu icat eden bir gâvur...
olsun derdi,
gâvur mavur!..
ben de saymadım ama,
şu sigarayı icat edene,
en az on kere dua etmişimdir bu gece!..
bu mektubu alır almaz,
cevapla Nazlıcan!..
yıllardır,
adresime faturadan başka bir şey gelmiyor!..
yeter ki,
yaz sen...
ilensen,
küfretsen bile,
bir şiir gibi okurum ben!..
sitem eder,
öperim kara gözlerinden!..
Mahmut Turan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder