22 Haziran 2017 Perşembe

NE ZAMAN ÇOCUKLUĞUMA İNSEM

ben ne zaman çocukluğuma inecek olsam,
annemi ayran yayarken görüyorum...
ben ne zaman çocukluğumda biraz oturacak olsam,
babamı yevmiyelerini sayarken görüyorum...
komşular eski komşular,
evler yerli yerinde...
salça kazanlarını ateş üstünde görüyorum,
pekmez kaplarını dam üzerinde...
lastik ayakkabılarımı yine ters giyiyorum,
ayaklarımı yan yana getirince anlıyorum...
yine aklımda bir şeytanlık var,
yine bir hinlik planlıyorum...
teveklere basıyorum salatalık koparırken,
kardeşime bir şaplak atıyorum arada...
yine top peşinde koşturuyorum akşama kadar,
yine eve çağrılıyorum akşam ezanı okunduğu sırada...
kümelere ayrılıyorum okulda,
bir kümeden bir kümeye el sallıyorum...
ilk yerli uçağı sınıfın penceresinden okulun sahasına indiriyorum,
kalpli silgimde diş izleri var...
mıntıka temizliyorum her sabah,
üstümü ıslatıyorum...
ilk işim,
ilk ticaretim...
al satıyorum bal satıyorum,
ustam ölmüş ben satıyorum...
ilk kayboluşum,
ilk sigara denemem...
kimleri kimleri görüyorum çocukluğuma inerken,
ama hiçbirini söylemem!..
sivilcelerimle uğraşıyorum habire,
boyumu takıntı yapıyorum...
benimle konuşulmuyor yine,
buluttan nem kapıyorum...
sen çocukluğumun bir ucundasın yine,
ben bir uçta...
büyümek için acele ediyorum,
iki ayağım bir papuçta...
sonra ben ne zaman çocukluğumdan çıkacak olsam,
kendimi kan ter içinde görüyorum...
sırtım su içinde kalıyor,
göğsümde bir iç kanama...
insan çocukluğuna inip çıkarken,
epey yoruluyor ama...
bin kilometre yol yapmış,
bin kaza atlatmış gibi geliyor adama...



Mahmut Turan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder