önümdeki fırsatları göremiyorum...
kapının kolu,
koluma giriyor yardım amaçlı...
yine de,
ayak serçe parmağımı sehpaya vuruyorum sık sık...
kuş diliyle ağlıyorum haliyle,
kimse ne ağladığımı anlamıyor...
bazı bir şişe şarap oluyor sesime gelen,
bazı bir kadeh likör oluyor...
hırsla parmağımı sokuyorum radyonun düğmesine,
şarkıların gözü kör oluyor...
iki kör bir resme yakışır diyorum,
isyanı resmediyorum ben de...
hüznün uzun ömürlü semptomları gece boyu,
sevincin kısa yaşamları...
of of Tanrım!
ömrümün sonuna dek,
hep böyle mi olacak akşamları?..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder