10 Ağustos 2022 Çarşamba

BİR YOL HİKÂYESİ

kalın bir kitap gibi,
başımı koltuğumun altına alıp,
yürüdüm yol boyu!..
titreyen bacakla yürüdüm,
ağrıyan belle!..
omzumdaki yükle yürüdüm,
boynumdaki veballe!..
ki benim kafam,
kitaptan daha kalındır biliyorsun!..
öyle olmasa,
çekirdek bir ailem vardı şimdi,
her akşam beraber çekirdek çıtlattığım!..
acım benle geldi yine,
belam başımla beraber!..
olup bitenler tezgâh kurmuştu yol kenarında,
ne kadar zorlasam da aklım almadı!..
saatlerce,
geleceğe yürüdüm kelle koltukta,
geçmişe koştum!..
keşkelerime mikrofon tuttum yol boyu,
hayallerimle karnımdan konuştum!..
bir ışıkta pişmanlığa yakalandım,
öbüründe hıçkırığa!..
yüzüme gerçekleri vurdum,
kızardı hassas tenim!..
bir vitrin camından kendime baktım bir süre,
kendi suretimden iğrendim!..
elimi taşın altından çıkarıp,
ağrıyan başıma götürdüm...
başımdaki kavak yelleri çoktan fırtınaya dönmüş,
üzülerek öğrendim!..
ki beni bilirsin,
tez yorulurum ben,
tez acıkırım,
tez hasta olurum!..
tez güvenirim mesela,
tez inanırım,
tez ağlarım!..
Mahmut Turan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder