hafiften bir yağmur yağmıştı,
hafiften bir rüzgâr esiyordu...
hafiften bir makyaj yapmıştı,
hafiften bana gülümsüyordu...
yanağındaki gamze de hafiften ortaya çıktı,
boynundaki ben de...
hafifletici sebeplerim çoktu,
hafiften öptüm ben de!..
ben nereden bileyim Hakim bey,
küplere binip de gidecek?..
hem bilsem,
bir taksiye bindirmez miydim?..
Mahmut Turan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder