29 Aralık 2016 Perşembe

BEN ARTIK

ben artık,
hiçbir şeyi çok istemiyorum biliyor musun?..
hiçbir şeyin çok istemekle olmayacağını öğrendiğimden beri,
sakin bir ömür sürüyorum,
dünyanın çetrefilli yollarında...
rüzgârı arkama alıyorum,
gönlümü şoför mahaline...
menzili bilmiyorum ama,
duracağım yerleri çok iyi biliyorum...
refüjlere çarpıyorum bazen,
bazen uçuruma yuvarlanıyorum...
yara bere içinde kalsam da,
tez zamanda toparlanıyorum...
gençliğimden kaybediyorum ama,
acılara bağışıklık kazanıyorum inan ki!..
belli bir süreden sonra insan alışıyor zaten,
yediğin kazıklar batmıyor sanki...
para falan da biriktirmiyorum artık,
ak akçeler de tedavülden kalktı biliyorsun...
dünyayı kurtarma planları da yapmıyorum eskisi gibi,
günü kurtarsam ne ala!..
mükellef sofralar kuruyorum imkânlarım dahilinde,
ucuzluktan giyiniyorum...
yangında ilk kurtarılacak dolabım yok mesela,
nükleer saldırılara karşı hiçbir sığınağım yok...
sigara soluğumu kestiğinden,
uzun soluklu yolculuklara da çıkmıyorum,
kısa mesafeli yerlere gidiyorum şu aralar...
yol beni tutmuyor ama,
taksicilerden ne çekiyorum bilsen!..
hiçbirine bir şey demiyorum ama,
param kadar konuşuyorum...
gurur falan yapmıyorum eskisi gibi.
nefsimi körelttim birkaç darbeyle,
sosyal itibarımı kürtajla aldırdım...
hayallerimi tek tek katladım sonra,
hepsini çatıya kaldırdım...
yeni yıldan hiçbir beklentim yok mesela,
eski yıldan bekledim de ne oldu?..
zaten içimdeki Pollyanna da orospu çıktı,
içimdeki çocuk evden kaçtı...
o ki ayakta duruyorum işte,
iğneydi,
ilaçtı...
bu yolun kötüye gittiğinin farkındayım.
bu gidişle işten de olurum ben,
bu gidişle gözden...
dizlerim de tutmuyor eskisi gibi,
ayaküstü sevemiyorum o yüzden...
varsa ömürlük olsun diyorum,
yoksa böyle iyi!..

anlıyorsun değil mi beni,
anlıyorsun meseleyi?..



Mahmut Turan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder