17 Nisan 2020 Cuma

HAL-İ PÜRMELAL

güneş,
güzel ve cilveli bir kadın gibi,
adeta baştan çıkaracak birini arıyor...
penceye bir vuruşu var,
vururken gel gel sesi çıkarıyor!..
denizler,
sırtımızdaki yük hafifledi der gibi dalga geçiyorlar...
kuşlar,
yeni yeni göç yolları keşfeder gibi uçuyorlar!..
parktaki çimenler,
tüm ezilen çimenler adına saygı duruşunda sanki...
başlar dik bir şekilde,
hiçbirinde çıt yok inan ki!..
köpekler bir sokağa çökmüş,
kediler birine...
kendi aralarında,
parsel parsel eylemişler dünyayı,
geçirmişler üzerlerine!..
ağaçlar çiçeğe durmuş,
dal yaprağa hamile!..
tavuklar her su içende,
başını yukarıya kaldırıp dua ediyorlar...
dudak hareketlerinden anlıyorum,
böyle iyi Tanrı'm diyorlar,
kıyamete kadar dursun bu haliyle!..
duyduğum kadarıyla,
karıncalar da aynı duayı ediyorlar kendi diliyle...
takvimin de saatin de,
pek bir önemi yok şimdilerde...
hiçbir bir fikrim yok,
hiç bilmiyorum nasıl olur ileride!..
insanların en kötü şimdi,
hayvanların en güzel zamanları!..
Tanrı'm,
Tanrı'm ibret-i alem için,
mahsus yapıyorsun değil mi bütün bunları?..



Mahmut Turan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder